Aramak

Damar Sertliği

Damar hastalıkları içinde en sık görüleni, tıp dilinde ateroskleroz denilen damar sertliğidir. Damar sertliği, atardamarların sertleşmesi ve kalınlaşmasıyla ortaya çıkar. Günümüzün hareketsiz yaşamı ve yanlış beslenme alışkanlığı, bu hastalığın daha sık görülmesine yol açmakta. Damar sertliğinden korunabilmek için, hastalığı tanımak ve önlemleri bilmek gerekiyor.
Atardamarlar, vücudun canlılığını devam ettirmesi için şart olan kanı organlara taşırlar. Bu görevi, oldukça esnek olan yapıları ve daralıp gevşeyebilme özellikleri sayesinde yerine getirirler. Atardamar kanı yeterince taşıyabilecek esnekliliği yitirdiğinde ve kalınlaştığında, damar sertliği ile karşı karşıyayız demektir.

 Damar Sertliği Nasıl Oluşur?

Atardamarların 3 tabakası vardır. Bazı risk faktörlerine bağlı olarak en içteki tabaka hasarlanır. Hasar oluşan bölgeye kandaki pıhtılaştırıcı hücreler yapışır ve ayrıca burada hasarı arttırıcı bazı maddeler açığa çıkar. Bunun sonucunda kanda bulunan kolesterol damarda birikmeye başlar. Bu sırada kanın yabancı maddeleri yiyen hücreleri burada toplanır ve iç tabakadaki hasarı daha da arttırır. Tüm bu olaylara bağlı olarak damarın kastan oluşan orta tabakası kasılıp gevşeme özelliğini kaybeder ve esnekliği yok olur. Kolesterolün damar duvarında birikmesi ve damarın buna verdiği tepki sonucunda damar kalınlaşır ve yağ plakları oluşur. Bu plakların üzerinde kanın pıhtılaştırıcı hücreleri birikir. Böylece damarın çapı daralıp kan geçişi azalır. Ayrıca pıhtılardan kopan parçalar da daha küçük damarların tıkanmasına yol açabilir.

 Risk Faktörleri Nelerdir?

- Yaş: Yaş ilerledikçe damar sertliği ihtimali artar. - Cinsiyet: Erkeklerde daha sık görülür. Bunun sebebi, erkeklerde kadınlarda bulunan östrojen hormonunun bulunmamasıdır. Östrojenin damarları koruyucu etkisi vardır. Kadınlarda da menapoz sonrası östrojen azalmasına bağlı olarak, risk erkeklerle aynı düzeye ulaşır. - Kolesterol yüksekliği: Damar sertliğiyle çok yakın bir ilişkisi vardır. Özellikle LDL isimli kolesterolün yüksekliği tehlikelidir. HDL isimli kolesterolün yüksek olması ise faydalıdır, çünkü adeta bir süpürge gibi LDL’yi kandan temizler. HDL’nin düşük olması riski artırır. - Şeker hastalığı: Riski iki kat artırır. - Uzun süren ve iyileşmeyen böbrek hastalığı - Şişmanlık: Vücut ağırlığında ideal ağırlığın beşte biri kadar bir fazlalık varsa risk artmıştır. Bu risk artışına, şişmanlarda daha sık görülen yüksek tansiyon, kolestrol yüksekliği ve şeker hastalığının yanı sıra, kalbin yapısında ve fonksiyonlarında ortaya çıkan bozukluklar yol açar. Özellikle genç yaşlardan itibaren şişman olmak ve yağ dokusunun daha çok karın bölgesinde toplanması ileri yaşlarda damar sertliği riskini artırır. - Sigara: Günde 10’dan fazla sigara içilmesi riski 3 kat artırır. Damar sertliğine bağlı ani ölümlerin en sık sebeplerinden biridir. Sigaranın bırakılması durumunda bir yıl sonunda risk, sigara içmeyenlerle aynı düzeye ulaşır. - Yüksek tansiyon: Özellikle küçük tansiyonun yüksek olması tehlikelidir. - Fiziksel aktivitenin az olması - Ailede özellikle 50 yaşın altındaki bireylerde damar sertliği olması.

 Damar Sertliğinin Belirtileri

Belirtiler, damar sertliği olan hastaların ancak %10’unda ortaya çıkar. Yani genellikle sessiz ve sinsi seyirlidir. Belirtileri, yerleştiği damara göre verir. En sık ana atardamar, bacak damarları, kalbi besleyen damarlar ve beyne giden damarlara yerleşir. Yerleşimi beyinde olduğunda ilerleyici hafıza kaybı, anlık bilinç kayıpları, kaslarda kuvvet azalması, görme-konuşma bozuklukları, başağrısına yol açabilir. İleri evrelerde felç meydana gelebilir. Kalbi besleyen damarları tuttuysa yani koroner damarlar tıkandıysa, kalp kasının kasılma gücü zayıflar ve çarpıntı görülür. Kalp kasına yeterince kan gitmediği için göğüste şiddetli ağrılar olur. Bu ağrılar özellikle kalbin yoğun şekilde çalışmasını gerektiren egzersiz, aşırı heyecan gibi durumlarda ortaya çıkar. Dinlenmekle geçer. Ağrı göğüsten kola, boyuna, çeneye, sırta yayılabilir. Zamanında teşhis ve tedavi edilmezse kalp krizine yol açar. Kalp krizinde ağrı daha şiddetlidir. Genellikle yarım saatten fazla sürer. Özellikle yaşlılarda göğüs ağrısına bulantı, kusma ve terleme eşlik edebilir. Damar sertliği bacak damarlarında olursa, bacakta yürürken aniden beliren ve dinlenmekle geçen bir ağrı ortaya çıkar. Ayrıca bacaklarda üşüme, deri renginde koyulaşma, kıllarda dökülme, tırnaklarda şekil bozuklukları olur. Son aşamada bacakta gangren gelişir. Böbrek damarlarını tuttuysa tansiyon yüksekliği ve böbrek fonksiyonlarında bozulma olur. Barsakları besleyen damarlara yerleştiyse çok şiddetli karın ağrısına yol açar.

 Ne Yapmalı?

Damar sertliğinde yaş, cinsiyet, ailesel özellikler gibi önlenemeyecek risk faktörlerinin yanı sıra, çok sayıda önlenebilir risk faktörleri bulunmaktadır. Bunlar için yapılabilecek şeyleri şöyle sıralayabiliriz: Beslenme alışkanlığı en önemli önlenebilir risk faktörüdür. Besinlerle alınan kolestrol miktarı azaltılmalıdır. Bunun için sakatat, kırmızı et, yumurta sarısı, kaymak, kuruyemiş, salam, sosis, sucuk, kızartma, çikolata, hamur işleri, rafine şekerden kaçınmak gerekir. Margarin, tereyağ gibi doymuş yağlar beslenmeden tamamen çıkarılmalıdır. Doymamış yağ olan sıvı yağlar tercih edilmelidir ancak bunlarla da yemekler yüksek ısıda pişirilmemelidir. Çünkü yüksek ısı, yağın doymamışlık oranını azaltır. Tavuk eti, derisi çıkarılarak yenmelidir. Az yağlı olan balık türleri ızgarada veya haşlanarak pişirildiği taktirde kolesterol için faydalıdır. Mümkün olduğunca taze meyve ve sebze tüketilmelidir. Yemek yeme düzeni de kolestrol seviyesi üzerinde etkilidir. Günde dört veya daha fazla öğüne bölerek yemek yeme kolesterolü düşürür. Tansiyon yüksekse tuz alımı azaltılmalıdır. İlaç kullanılıyorsa asla aksatılmamalı ve düzenli olarak tansiyon ölçtürülmelidir. Şeker hastalığı varsa damar sertliğinin önlenmesi için kan şekerinin normal düzeyde tutulması çok önemlidir. Rafine şekerlerden uzak durmalı ve ilaçlar düzenli kullanılmalıdır. Şişmanlık durumunda vücut ağırlığını ideale getirmek riski azaltır. Bunun için diyete dikkat etmenin yanı sıra, düzenli egzersiz çok faydalıdır. Ayrıca uygun egzersiz, kalbi besleyen damarları genişleterek kalbe daha fazla kan gitmesini sağlar. Bunun için çok yorucu olmayan, yürüyüş gibi hafif egzersizler seçilmeli ve düzenli yapılmalıdır. Egzersiz kolesterolü de düşürür. Damar sertliğinin yanı sıra pek çok tehlikeli hastalığın sebepleri arasında yer alan sigara  mutlaka bırakılmalıdır. Hanımlar menapoz sonrası mutlaka bir kadın-doğum uzmanının kontrolüne girmeli, doktoru gerekli gördüğü taktirde östrojen hormonu kullanmalıdır. Ölüme bile yol açabilen damar sertliğinden korunmak ve sağlıklı yaşamak için saydığımız önlemleri almak risk oranını en aza indirir.
Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy