Diabet, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinir. İnsanlık tarihinin bilinen en eski hastalıklarından biridir. Hastaların şişmanlıkları ve çok sık idrar yapmaları sebebiyle bu hastalığa “sifonlu fıçı” anlamına gelen “diabet” adı verilmiştir. Diabet her yaşta görülebilir ve kroniktir. Hayatı önemli ölçüde etkiler.
Diabet nasıl oluşur?
Diabet, pankreastan insülin salınımındaki bozukluğa bağlı olarak protein-yağ-karbonhidrat metabolizmasının değişmesidir. Diabetin nasıl oluştuğunu anlamak için insülinin fonksiyonunu bilmek gerekir: Yemek yedikten 8-10 dakika sonra pankreas adı verilen organdan insülin salgılanmaya başlar. Bu hormon, barsaklardan kana geçen besinlerin hücrelere gitmesini sağlar. Böylece bu maddelerin kandaki miktarı azalır, hücrelerin hayati fonksiyonlarını yerine getirmesi için gerekli olan enerji ve hammadde elde edilmiş olur. İnsülin miktarı herhangi bir sebeple azaldığında bu olaylar gerçekleşmez ve kanda yağ-şeker yükselir. Sonuçda diabet ortaya çıkar.Diabetin tipleri
İki tipi vardır: Tip 1 ve Tip 2 Tip 1: Genellikle 30 yaşın altında ve erkeklerde görülür. Sebebi pankreas harabiyetidir. Bu harabiyet, vücudun bağışıklık sisteminin pankreasa karşı savaşmasına bağlı olarak gelişir. Ayrıca virüsler (kabakulak-kızamıkçık virüsü) ve genetik faktörler de etkilidir. Tip 2: Genellikle 45 yaşın üstündeki şişman bireylerde görülür. Kadınlarda daha sıktır. Sebebi, şişmanlığa bağlı olarak insüline direnç gelişmesi ve böylece insülinin etkisini gösterememesidir. Bunun sonucunda pankreasta harabiyet olur. Şişman diabet hastaları kilo verirlerse -ömür boyu diyetlerine uymak şartıyla- kan şekerleri normale döner.Diabetin belirtileri
Tip 1 - Ani başlangıçlıdır, hızlı ilerler - Sık idrar yapma. Özellikle geceleri 1 kereden fazla tuvalete çıkma (hatta tuvalet alışkanlığını kazanmış çocuklarda gece ıslatma olabilir, böyle bir durumda aile diabet ihtimalini gözden uzak tutmamalıdır) - Sık susama, ağız kuruluğu - Artan iştaha rağmen kilo kaybı - Halsizlik, baş dönmesi - Ciddi insülin eksikliğinde yukarıdaki belirtiler şiddetlenir ve nefeste aseton kokusu olur. Tip 2 - Sinsi başlangıçlıdır. Belirtiler tip 1’deki gibi çok belirgin değildir. Özellikle şişman bireylerde belirti vermeyebilir. İyileşmeyen deri infeksiyonları ve yaralar, vücutta yaygın kaşıntı, sık sık ortaya çıkan nisai infeksiyon, 4100 gr’dan daha ağır bebek doğurmak gibi durumlarda akla diabet gelmelidir. - Hastaların %90’ı şişmandır. - Hastalarda yüksek tansiyon oranı sıktır.Teşhis nasıl konur?
7. yüzyılda hekimler idrarın tadına bakıyorlardı. Eğer şekerliyse diabet tanısı koyuyorlardı. Bugün kullanılan metod, kanda şeker tespitidir. 10-16 saatlik gece açlığından sonra sabah toplardamardan kan alınır. Kan şekerinin 126 mg/dl’nin üstünde olması tanıyı koydurur. Normali 110’dur.Kimler diabete yakalanabilir?
- Şişman bireyler: Özellikle karın bölgesindeki yağ dokusunda artış, risk faktörüdür (elma tipi şişmanlık). Ayrıca vücut ağırlığının her %20 fazlalığında diabete yakalanma ihtimali 2 kat artar. Vücut ağırlığının ne kadar arttığını sağlıklı bir şekilde anlayabilmek için ideal kilo bilinmelidir. Bunun için de Beden Kitle İndeksi (BKI) denen formül kullanılabilir. BKI: Ağırlık (kg) / Boy2 (m2) Bunun ideali ortalama olarak erkekte 22, kadında 21’dir. Eğer 25-30 arasındaysa hafif derecede şişman, 30-40 arasındaysa şişman, 40’ın üzerindeyse ağır derecede şişman denir. Şişmanlık beslenmeyle direkt ilişkili olduğundan dengesiz beslenme de (aşırı yağlı-karbonhidratlı) diabet için bir risk faktörüdür. - Anne, baba veya kardeşlerinde diabet olan bireyler - 45 yaş üstündekiler - Kızamıkçık, kabakulak gibi hastalıklar geçirenler - Tiroid veya böbreküstü bezleri aşırı çalışanlar - Pankreasıyla ilgili herhangi bir hastalığı olanlar (iltihap gibi) - Ayrıca bir araştırmada inek sütüyle beslenen çocuklarda anne sütüyle beslenen çocuklara göre Tip 1 diabet olma riskinin çok daha yüksek olduğu saptanmıştır.Diabetin organlarda oluşturduğu hasarlar
Diabet göz, ayak, cilt, böbrek ve damarları tutar, organ tutulmalarında şu belirtiler ortaya çıkabilir: - Elde, ayaklarda uyuşma, karıncalanma-yanma hissi, - Özellikle ayaklarda ısıyı hissedememe, - Yaraların geç iyileşmesi, - Bayılma, - İdrarı tutamama, - Yemekten sonra terleme veya hiç terleyememe, - Sıcağa tahammülsüzlük, - Bacaklarda, ayaklarda ve göz çevresinde şişlik, - Görmede bulanıklık (kan şekeri düzensiz seyrederse körlüğe kadar gidebilir), - Göğüste ağrı, kalp krizi, - Felç, - Gangren, - Ayaklarda derin yaralar. Bu organ hasarları, kan şekeri normal sınırlar içinde tutulduğu taktirde önlenebilir.Tedavi
* Tedavide ilk adım, hastanın diabetli olduğunu kabul etmesidir. Daha sonraki aşama hastanın eğitimidir. Eğitimin amacı, ömür boyu sürecek bir hastalık olduğundan yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla diabet hakkındaki düşüncelerini, davranışlarını olumlu yönde etkileyecek bilgileri hastaya vermektir. * Hasta, verilen diyete uymalıdır. Şişmansa zayıflamalıdır. En önemlisi, verilen diyeti ömür boyu uygulamak zorunda olduğunu bilmelidir. Sık aralıklarla (günde 6 öğün) ve az miktarda yemelidir. Sanıldığının aksine günde 1 kez yemek yemek zayıflatmaz; aksine şişmanlatır, ayrıca kan şekerini de yükseltir. * Rafine şekerlerden kaçınmalıdır. Bunun yerine doğal şekerler tercih edilmelidir. Örneğin şeker yeme isteği meyveyle bastırılabilir. Ayrıca suni tatlandırıcılar kullanılabilir. * Araştırmalarda lifli besinlerin kan şekerini düzenlediği ortaya konmuştur. Mercimek, yulaf, yulaf kepeği, baklagiller, kökler lifli besinlerdir. * Kırmızı et yerine balık eti tercih edilmelidir. Balık eti kolesterolü düşürür, kırmızı et yükseltir. * Margarin asla kullanılmamalıdır. Kalp-damar sağlığı için zeytinyağı en faydalı olan yağdır. * Sigara asla kullanılmamalıdır. Çünkü sigara damar sertliğine yol açar. Diabetin de bu etkisi vardır. Sigara + Diabet ölümü davet etmek demektir. * Diyetle birlikte egzersiz yapmak faydalıdır. Hergün 1 saat yürümek bile yeterlidir. * Doktorun verdiği ilaç veya insülin düzenli kullanılmalı, kontroller aksatılmamalıdır. Diabet ciddi bir hastalıktır. Ama doktorunuzun tavsiyelerine uyarsanız diabetle dost olabilir ve sağlıklı bir yaşama merhaba diyebilirsiniz.