Aramak

Hal Dili

“Midesine gireni bilen (helâl lokma yiyen) kimseyi Allah Teâlâ sıddıklardan yazar.”

Fudayl b. İyâz rahmetullahi aleyh

Neyle Kazanmış?

Rivayet edildiğine göre Hz. Ebû Bekir radıyallahu anhu, kölesinin daha önceki kazancıyla alıp getirdiği sütü içti. Sonra içine şüphe düştü, onu nereden nasıl kazandığını sordu.

Köle, “Kâhinlik yaparak kazanmıştım” dedi. Bunu duyan Hz. Ebû Bekir radıyallahu anhu hemen parmağını boğazına soktu ve kustu. Sonra şöyle dedi:

“Allahım! Senden özrümü kabul edip beni bağışlamanı diliyorum. Ben damarlarıma girmiş, bağırsaklarıma karışmış bu içeceği ancak bu kadar çıkarabildim.”

Olayı aktaran râvi demiştir ki: Bunu yaparken kendini öyle zorladı ki canı çıkacak zannettim.

Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ

Allah İçin Seviliyorken

İmâm Gazâlî rahmetullahi aleyh şöyle nakleder:

Adamın biri, Muhammed b. Vâsi rahmetullahi aleyhe;

– Seni Allah rızası için seviyorum, dedi. O da;

– Beni kendisi için sevdiğin Allah Teâlâ da seni sevsin, dedikten sonra yüzünü yana çevirerek şöyle dua etti: Allahım! Senin rızan için sevilirken, senin kendisine gazap ettiğin biri olmaktan sana sığınırım.

Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn

Komşuluk Hakları

İmâm Gazâlî rahmetullahi aleyh, İhyâu Ulûmi’d-Dîn adlı meşhur eserinde komşuluk haklarını özetler:

  • Karşılaştığında önce selam vermek, fazla lafa tutmamak, (sana açmadığı) halinden çok soru sormamak, hastalığında ziyaret etmek, başına bir musibet gelince taziyede bulunmak, taziyede onunla birlikte ayağa kalkmak, sevinçli gününde onu tebrik etmek ve sevincine ortak olduğunu göstermek, kusurlarını affetmek, evinin içini gözetlememek, duvarına ağaç koyarak onu sıkıştırmamak, su yolunu tıkamamak, avlusuna toprak (ve çöp) atmamak, evinin yolunu daraltmamak, evine götürdüğü şeyleri takip etmemek, bir kusuru ortaya çıkarsa örtüp gizlemek, bir sıkıntıya düşünce yardım etmek, yokluğunda evini koruyup kollamak, özel kulak vermemek, evinin içine bakmamak, çocuğu ile güzel konuşmak, ona din ve dünyası hakkında bilmediklerini öğretmek...

Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn

‘Ona Bakıp Şevke Gelirdim’

Evliyanın büyüklerinden Cafer b. Süleyman rahmetullahi aleyh demiştir ki:

“Ben kendimde amel konusunda bir gevşeklik gördüğümde sâlihlerden Muhammed b. Vâsi’nin yanına gider, onun haline, ibadete yönelişine bakardım. Bu sayede gayrete gelir, tembelliğim gider ve bu hal üzere bir hafta şevkle amel ederdim.”

Dineverî, el-Mücâlese ve Cevâhirü’l-İlm

Dost mu Düşman mı?

Önceki ümmetlerden rivayet edildiğine göre Allah Teâlâ Hz. Musa aleyhisselama şöyle vahyetmiştir:

“Ey İmrân’ın oğlu! Uyanık ol, kendine gerçek dost seç. Dost edindiğin kimse benim razı olacağım şeylerde sana yardımcı olmuyorsa, bil ki o senin için düşmandır.”

Ahmed b. Hanbel, Kitâbü’z-Zühd, nr. 437.

“İbadetler Allah Teâlâ’nın hazinelerinden birer hazinedir. Onların anahtarı dua, anahtarın dişleri ise helâl lokmadır.”

Yahya b. Muaz rahmetullahi aleyh

Sevilmek İçin

Hüccetü’l-İslâm İmâm Gazâlî rahmetullahi aleyh şöyle nakleder:

Hz. Davud aleyhisselam ile ilgili haberlerden birinde, Davud aleyhisselam;

– Ya Rabbi, bütün insanların beni sevmesini ve seninle aramı sağlam kılmayı nasıl başarırım? diye sorunca Allah Teâlâ şöyle buyurdu:

– İnsanlara hallerine uygun muamele et ve benimle arandaki işlerini düzelt.

Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn

Ölünün Dua Bekleyişi

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem, bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:

“Ölünün kabirdeki durumu, suda boğulmakta olan kimsenin durumuna benzer. Böyle kişi kurtulmak için ne bulsa sarılır. Ölü de kabrinde çocuğundan, anne babasından, bir kardeşinden veya yakınından dua bekler. Dirilerin yaptığı dualar, ölülere dağlar büyüklüğünde nurlar halinde arz edilir.”

Beyhakî, Şuabü’l-İmân, nr. 7905.

Güvenilir Dost

Tâbiîn neslinin önde gelen âlimlerinden Said b. Müseyyeb rahmetullahi aleyhin naklettiğine göre, Hz. Ömer radıyallahu anhu dindar arkadaş aramaya teşvik için şöyle demiştir:

“Sen sâdık kardeşler bul; onların himayesinde yaşarsın. Onlar genişlik anlarında zînet, bela ve sıkıntı zamanlarında destektir. Kardeşine onun en güzel haline göre davran. Ta ki sende gördüğü bu halinden dolayı seni sevsin. Düşmanından uzak dur. Ancak emin kimselere güven. Güvenilir kimse ancak Allah Teâlâ’dan korkan kimsedir. Günah işleyen kimselerle beraber olma; kötülüğünü öğrenmiş olursun. Böyle kimselere sırrını da açma. İşinde Allah Teâlâ’dan korkan kimselerle istişare et.”

Ebû Tâlib el-Mekkî, Kalplerin Azığı

Nerede, Hangi Halde?

Hz. Ömer radıyallahu anhu, insanların kınayacağı yerlerde bulunmaktan sakındırır ve şöyle derdi:

“Kim kınanacak bir yerde ve halde bulunuyorsa, kendisi hakkında kötü düşünenleri kınamasın (kendisini kınasın).”

Herâitî, Mekârimü’l-Ahlâk

Helâl Rızık ve Şehitlik

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:

“Kim ailesi için helâlinden rızık kazanmak için çalışırsa, o kimse Allah yolunda cihad eden kimse gibidir. Kim dünyada iffetli yaşamak için helâl rızık ardına düşerse, şehitlerin derecesine erer.”

Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Evsat, nr. 5321.

Gizli Uyarı Açık Uyarı

İmam Şâfiî rahmetullahi aleyh şöyle demiştir:

“Kim kardeşini gizlice uyarırsa ona nasihat etmiş, kendisini de güzelleştirmiş olur. Kim de insanların içinde açıktan uyarırsa kusur işlemiş, kendisini rezil etmiş olur.”

Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ

Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy