Aramak

Hal Dili - Ocak 2023

“İnsan ölünce geriye, yaptığı planlar ve hesaplardan daha fazla bir şey bırakmaz.”

Abdullah b. Muhammed b. Münâzil rahmetullahi aleyh

O Gün Halin Nice Olur?

Hüccetü’l-İslâm İmam Gazâlî rahmetullahi aleyh şöyle der:

Zavallı kişi! Dünyada yıllar yılı nice zorlukla kazandığın sevaplarını, hesap gününde amel defterin açılınca göremediğin zaman halin nice olur? İyiliklerinin yazılı olmadığını görüp de;

– Nerede benim sevaplarım?

dediğin zaman;

– Onlar hak sahiplerine verildi,

denildiğinde ne yaparsın? Yine dünyada uzun yıllar boyunca işlememek için büyük çaba sarfettiğin günahların, o gün amel defterini doldurduğunu görüp;

– Ey Rabbim! Bunlar benim işlemediğim günahlar, diyerek itiraz edersin. Cevap olarak sana denilir ki:

– Bunlar gıybetini ettiğin, sövdüğün, haklarında kötü zanda bulunduğun; alışveriş yaparken, komşuluk ederken, tartışırken zulmettiğin, haklarını yediğin kimselerin günahıdır!

O zaman halin ne olur?

İmam Gazâlî, Ahiret Hayatı

Allah Hakkı Kul Hakkı

İmam Gazâlî rahmetullahi aleyh, kul hakkıyla ilgili şunları söylemiştir:

Kulun Rabbi ile arasında olan kusur ve günahların bağışlanması kul için daha kolaydır. Üzerinde birçok kul hakkı birikmiş ve hak sahipleriyle de helalleşmesi mümkün olmayan kimselere gelince... O kişi günahları için samimi bir tevbe etmeli, hesaplaşma günü için bol bol iyilik yapmalı, Allah için yaptığı iyilikleri mümkün olduğunca gizli tutmalıdır. Öyle ki onları Allah’tan başka kimse bilmemelidir. Amellerinde tam bir ihlâs içinde bulunmalıdır. Belki bu yaptıklarıyla Allah’ın lütfuna mazhar olur ve O’nun ancak sevdiği kullarına ikram edeceği kul hakkından kurtarma nimetini ona da bahşeder.

İmam Gazâlî, Ahiret Hayatı

İnsanların En Akıllısı

Sahabeden Abdullah b. Ömer radıyallahu anhumâ anlatıyor:

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin huzurunda on kişi bulunuyordu, en son ben gelmiştim. Ensardan bir zat;

– Ey Allah’ın Resûlü, insanların en akıllısı ve en üstünü kimdir? diye sordu. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şu cevabı verdi:

– İnsanların en akıllısı ölümü çok hatırlayan ve ona en fazla hazırlananlardır. İşte en akıllı olan onlardır. Onlar dünyada şeref kazanıp âhirete de Allah Teâlâ’nın ikramları ile giderler.

Bezzâr, el-Müsned, nr. 1676

Kendini Tanımak

Rıfâî tarikatının pîri Ahmed er-Rıfâî kuddise sırruhû bir nasihatinde şöyle demiştir:

“Ey oğul! Nefsi tanımanın kulluğun esaslarından biri olduğunu bil. Kendini tanıyanlar oldukça azdır. Bu irfanı talep edene şeref bahşedilir. Allah Teâlâ iki cihanda, ârifi nefsten daha çok sıkan ve daha zararlı bir hapishane yaratmamıştır. Nefsini gerçek manada tanıyan, onun istek ve yönlendirmelerine karşı çıkan kimse, nefsinin kusur ve arızalarını tanımış demektir. Nefsini tanımaktan gafil olan kimse ise büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır.”

Ahmed er-Rıfâî, Hâletu Ehli’l-Hakîkati Maallah

Takvanın Hakikati

Büyük sûfîlerden İmam Kuşeyrî kuddise sırruhû takvanın hakikati hakkında şunları söylemiştir:

“Takvanın hakikati, Allah Teâlâ’ya itaat edip azabından sakınmaktır. Takvanın aslı ise önce şirkten, sonra günah olan fiillerden, sonra günah olması ihtimali bulunan işlerden sakınmak, en son olarak da lüzumsuz olan iş ve ilgileri terk etmektir.”

İmam Kuşeyrî, Risale

“İnsan ne kadar uzun emeller kurar, kendisine ne kadar uzun süre tanırsa amelini de o derece kötü yapar.”

Fudayl b. İyâz rahmetullahi aleyh

Halkı Bozan Altı Şey

Büyük âriflerden Zünnûn-i Mısrî kuddise sırruhû şöyle demiştir:

Halkın ahlâkını bozan şu altı şeydir:

  1. Âhiret amellerine niyet ve yönelişin zayıf olması,
  2. Bedenlerin nefsin isteklerinin rehini olması,
  3. Ecel yakın olsa da uzak hedeflere mağlup olunması,
  4. Yaratılmış olan insanların rızalarının, Yaratıcı’nın rızasından üstün tutulması,
  5. Nefsin hevâ ve hevesine uyularak Peygamber’in hayat tarzının dikkate alınmaması,
  6. Selef-i sâlihîne ait güzel örneklerin görmezlikten gelinip yok sayılması; onların en ufak hatalarının ise nefsin lehinde delil sayılması.

İmam Kuşeyrî, Kuşeyri Risalesi

Âhireti Harap Etmek

Abdülkâdir Geylânî kuddise sırruhû bir konuşmasında şöyle demiştir:

“Ey cemaat! Hayatta kalacağınıza dair Hak Teâlâ’dan bir deliliniz mi var? Ne kadar az düşünüyorsunuz! Kim kendi âhiretini harap ederek başkasının dünyasını mamur ederse, kendi dinini dağıtıp başkasının dünyasını toplamış olur. Bu kişi kendisi gibi yaratılmış birini razı ederek Hak Teâlâ’nın gazabını üzerine çekmiş demektir. Eğer o kimse öleceğini ve Hak Teâlâ’nın huzurunda bütün yaptıklarından hesaba çekileceğini bilseydi, buna kesin olarak inansaydı yapmış olduğu şeylerin birçoğunu terk ederdi.”

Abdülkâdir Geylânî, Fethü’r-Rabbânî

Azı ve Çoğu Kim İster?

Kâdiriyye tarikatının pîri Abdülkâdir Geylânî kuddise sırruhû bir sohbetinde şöyle demiştir:

“Mümin azla yetinir, münafık ise dünyadan bol bol faydalanır. Mümin azla yetinir, çünkü henüz yoldadır, varacağı yere ulaşmamıştır. Bilir ki varacağı yerde ihtiyaç duyduğu her şeyin fazlası vardır. Münafığın ise ne varacağı bir yer ne de ulaşacağı bir hedefi vardır.

Günlerinizi, aylarınızı ne kadar da ihmal ediyorsunuz! Ömürlerinizi boş yere geçiriyorsunuz. Sizin dünyanızla ilgili hususları eksiksiz yerine getirdiğinizi, âhiretinizle ilgili ihmalkâr davrandığınızı görüyorum. Bunun tersini yapın ki doğruya ulaşasınız. Dünya hiç kimseye kalmadığı gibi size de kalmayacak.”

Abdülkâdir Geylânî, Fethü’r-Rabbânî

Kiminle Arkadaşlık Etmeli?

Büyük velîlerden Bayezid-i Bistâmî kuddise sırruhûya;

– Kiminle arkadaşlık edeyim? diye sorulunca dedi ki:

– Allah Teâlâ’nın senin gizli kusurlarını bildiği halde gizlediği gibi kusurlarını gizleyen kimse ile arkadaş ol.

İmam Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn

Halini Beğenen ve Beğenmeyen

Ahmed er-Rıfâî kuddise sırruhû şöyle nakleder:

Âriflerden biri şöyle demiştir:

“Gaflet ehli, amellerini çok görüp onlarla iftihar eder. Halbuki marifet ehli, gelmiş ve gelecek bütün yer ve gök ehlinin amelleri kadarını yapsa dahi bunları nohut tanesinden küçük görür.”

Ahmed er-Rıfâî, Hâletu Ehli’l-Hakîkati Maallah

Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy