Kur’an-ı Kerim hafızı birini aradığın zaman, sayılamayacak kadar çok kişi bulabilirsin. Ya da bir doktor veya bir hoca aradığında... Fakat Allah Tealâ’ya ulaşmak için sana kılavuzluk edecek, sana nefsinin kusurlarını gösterecek birini aradığında çok az kişi bulabilirsin. İşte böyle birini bulduysan ona iki elinle sımsıkı yapış.
Eğer sana yardım edilmesini istiyorsan, boynu bükük ve mütevazı ol. Cenab-ı Hak mealen şöyle buyurmuştur: “Andolsun, sizler boynu bükük ve zayıf olduğunuz halde Allah size Bedir’de yardım etmişti. Öyle ise Allah’tan sakının ki O’na şükretmiş olasınız.” (Âl-i İmrân 123)
Nehrin ortasında olduğun halde susuzluk çekiyorsun! İnsanlar artık ahiret maksadıyla yeme içme için bir araya geliyorlar. Belki de onlara, “sizi ahiret saadetine ulaştıracak olan budur” deniliyor.
Canın senin için ne kadar da değersiz! Eğer öyle olmasaydı onu Allah Tealâ’nın azabına maruz bırakmazdın. Nefsin dünya malını istemekte ve toplamakta ne büyük çaba harcıyor! Halini Allah Tealâ’nın Kitabı’na ve Rasulü sallallahu aleyhi vesellemin sünnetine arz etmeyip de müneccime anlatan kimsenin durumu ne şaşılacak bir şeydir!
İbadet hususunda zayıfladığında ağlamakla ve Rabbi’ne yakarmakla onu düzelt. Sana, “Haline ağlanacak olan kimdir?” diye sorulursa, “Kendisine sıhhat verildiği halde onu Allah’a isyan yolunda harcayan kimsedir” de.
Eğer zihnin karışık olarak uyursan karmakarışık rüyalar görürsün. Sana gereken, abdestli bir şekilde ve tevbe üzere uyumandır. Böyle yaparsan Allah Tealâ kalbini nuru ile açar. Fakat gündüzünü boş işlerle geçiren kimse gece de Cenab-ı Hak’tan gafil olur. Allah Tealâ’nın velî kullarından birini gördüğünde, onun heybeti huzurunda edepli bir şekilde oturmana ve bereketinden istifade etmene engel olmasın.
Bil ki âdemoğlu velîlere nasıl edep gösteriyorsa, yeryüzü ve gökyüzü de onlara öyle edep gösterir. Kim elde ettiği dünyalık ile seviniyorsa, onun ahmaklığı sabit olmuştur. Ondan daha ahmağı ise dünyalık mal elinden gittiğinde buna üzülen kimsedir. Böyle bir kimsenin misali, bir yılanın kendisini sokmak için gelip de bir şey yapmadan gittiğine ve böylece Allah’ın kendisini o yılandan kurtardığına üzülen kimse gibidir.
Şunlar gaflette olduğunun ve akıl kıtlığı yaşadığının alametlerindendir:
- Gerçekleşeceği şüpheli olan bir şey hususunda kaygıya düşüp, olması kesin olan bir şeyden dolayı tasalanmayı terk etmen...
- Sabahladığında, “Yarın yolculuk nasıl olacak? Bu sene durumlar nasıl olacak?” demen... Halbuki Allah Tealâ’nın lütuf ve ihsanları senin bilmediğin yerlerden gelir. Rızıkta şüpheye düşmek, Rezzâk hususunda şüpheye düşmektir.