Aramak

YERLİ VE MİLLÎ OTOMOBİL

Malumunuz, bu köşede ek-seriyetle dış siyasete dair gündemler masaya yatırı-lıyor. Aralık ayında uzunca süredir beklediğimiz güzel geliş-meler vuku buldu; dolayısıyla de-ğinmeden olmazdı. Yerli otomobil bunlarda biri. Proje, ithalatı milyar-larca doları aşan bizim gibi ülkeler için hayalden ibaretti. Devrim oto-mobilinin hikâyesi ise ibretlik.

Kısaca hatırlatalım:16 Haziran 1961’de yerli araba projesini ha-yata geçirmek üzere aralarında İstanbul Teknik Üniversitesi Öğre-tim Üyesi merhum Doç. Dr. Nec-meddin Erbakan Ankara’ya davet edildi. Hayalleri ötelere ulaşan genç akademisyen Erbakan ve 48 mühendisle 200’e yakın işçinin çalıştığı ekip, Eskişehir’deki De-miryolu Fabrikası’nda dört buçuk ayda prototip üretti. Seri üretime geçilmesi için ihtiyaç duyulan para ise otuz bin lira civarındaydı. Bütün parçaları yerli ürünlerden yapılan Devrim’e son rötuşlar 28 Ekim’de yapıldı ve 29 Ekim sabahı, siyah ve beyaz renkli iki otomobil eskort eşliğinde Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’e takdim edilmek üzere yola çıkarıldı. Ancak “benzin koy-mayı unuttuklarından” Cumhur-başkanı’nın bindiği araç 100 metre ilerledikten sonra durdu. Cemal Gürsel, benzin konulmadığını öğ-renince tarihe geçen şu sözleri sarfetti: “Batı kafasıyla otomobil yaptınız, ama Doğu kafasıyla ben-zin ikmalini unuttunuz...”

Talihsiz deneyimin ardından Dev-rim müzeye konuldu ve proje bir daha indirilmemek üzere rafa kaldı-rıldı. Ta ki Türkiye’de rafa kaldırılan projelerin tek tek hayata geçirilme-ye başlandığı 2000’lerin sonrasına kadar... 2011’de “Yüzde yüz yerli otomobil” mottosuyla kamuoyu-nun dikkatine sunulan projede sona gelindi ve yeni yerli araçların ilk örneği, Türkiye’nin Otomobil Girişim Grubu (TOGG)’un lans-manı 27 Aralık 2019’da yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifade-siyle altmış yıllık rüyanın gerçeğe dönüştüğü bu tarih, ülkemiz için milat. Sekiz yıllık gayret neticesin-de “yapamazlar, başka markaların benzerini yerli diye sergileyecek-ler” nevinden karalamalar boşa çı-karıldı. Taraftar - muhalif, toplumun büyük kesinin beğenisini ve tak-dirini kazanan proje, Türkiye’nin geleceği açısından hayatî önemi haiz.

2022’de yola revan olacak yerli araba, avantajlarıyla dikkatleri üze-rine çekiyor. Elektrikle çalışacak aracın, deposu tam şarj edildiğin-de 500 kilometre gidebileceği ifa-de ediliyor. Diğer ülkelerde üretimi yapılan elektrikle araçlara nazaran daha çabuk şarj oluyor. Benzinli ve dizellere göre yakıt için cebi-mizden çıkacak para kıyas bile kabul etmez. Altmış TL ile beş yüz kilometre yol alıyor. Üstelik sık sık arıza yapan arabalar gibi de değil. Pil garantisi sekiz yıl. Teknolojideki gelişmeler düşünüldüğünde ve ve-rimlilik hususunda da hayli başarılı. Bakım masrafları da diğer araba-larla karşılaştırıldığında düşük.

2010’ yılından itibaren başlayan “yerli ve millî üretim” stratejisi çer-çevesinde yapılan silahlı/silahsız insansız hava araçları, tanklar ve teknolojik hamlelerden sonra, TOGG da Türkiye’nin diplomasi arenasındaki rekabetini önemli öl-çüde destekleyecek. Güçlü devlet olabilmenin yolu güçlü ekonomiye sahip olmaktan geçiyor. İthalatı azaltıp ihracatı artırdığımız, kendi ihtiyaçlarımızı kendi üretimimiz-le karşılamaya başladığımız vakit “büyük devlet” kategorisine dahil oluruz. II. Dünya Savaşı’nın biti-şiyle haklarında “toparlanamaz” yorumları yapılan Almanya ve Ja-ponya böyle dönüşümle bugünle-re geldi. Türkiye için de imkânsız değil. Yeter ki inanalım.

Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy