Aramak

Sembollere Saygı ve İman

Sembollere Saygı ve İman

Dinin kendisi ve hükümleri kadar, dini temsil eden ve dinî anlam taşıyan sembol, kavram ve değerlere gereken saygı ve hassasiyetin gösterilmesi de bu cümledendir. Hatta günümüz şartlarında biz farkında olmadan imanımızın eskimesine, yıpranmasına sebep olan en sinsi tehlikenin bu konudaki gevşeklik olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bu sebeple âlimlerimiz, dinî sembol, kavram ve değerlere gösterilmesi gereken hassasiyeti göstermemeyi ya da onlara saygısızlık anlamına gelen davranışlara sessiz kalarak onaylamayı, imanı ciddi anlamda tehlikeye sokan hususlar arasında zikretmiştir. 

Söz gelimi, sırf tahkir etmek amacıyla âlim birisine “alimcik” demek, fıkıh, tefsir, hadis… gibi dinî ilimlere ve bu ilimler hakkındaki eserlere saygısızlık göstermek, bu fiilleri işleyen kimsenin itikadî durumunu ciddi tehlikelere sokar.
(Şerhu’l-İmâm Ali el-Karî alâ Kitâbi Elfâzi’l-Küfr, 165-167)

Ebubekir SİFİL
-
MAYIS 2008

En Büyük Gücümüz Birlik ve Beraberlik

Müslüman toplumların önünde duran en büyük ve acil sorunların başında birlik ve beraberlik geliyor. Giderek küçülen ama küçüldükçe de sorunları artan ve sıkışan dünyamızda birlik olmadan dirlik sahibi olmak mümkün değil.

Tarih şunu gösteriyor: Birlik içinde hareket eden toplumlar başarılı olmuş, adalet dağıtmış, medeniyet kurmuştur. İç ve dış sebepler yüzünden bölünen, parçalanan toplumlar ise kısa sürede dağılmış, tarih sahnesinden silinmiştir.

Biz Türkiye’nin birlik ve beraberliği dediğimizde, kavmî ve dil farklılıklarını yok sayan, onları asimile etmeye çalışan bir birlik ve beraberlikten bahsetmiyoruz. Bizim kastettiğimiz açıktır: Farklılıkları bir zenginlik, ilâhî bir lütuf kabul ederek, aynı yüce idealler etrafında kenetlenmek... Farklılıkları inkâr ve reddetmek ne kadar yanlışsa, onları mutlaklaştırarak işi kavmiyetçiliğe ve ırkçılığa vardırmak da o kadar yanlış ve tehlikelidir. 

Dirlik olmazsa birey de, cemaat de, toplum da, devlet de kaybeder. Birlik ve beraberliğimizin dinî ve ahlâkî temelleri açıktır. Kalplerini aynı yüksek değerler etrafında birleştirmiş İslâm milletleri, geçmişte olduğu gibi bugün de rengârenk, çeşit çeşit, mis gibi kokan ve bakanlara ferahlık ve hayat veren bir gül bahçesine dönüşebilir.

Halil AKGÜN
-
ARALIK 2011

Beden Bağı

Unutmamak gerekir ki akıl, dünyada kaldıkça, bu bedene de bağlı kalır. Bu bağlılıktan kurtulamaz. Bu iğreti varlıktan alakası kesilmez. Vehim, her zaman aklın etrafında, hayal daima aklın yanında bulunur. Gazap, yani kızgınlık ve şehvet gibi nefsin arzuları, hep onunla beraber kalır. Hırs ve menfaat onu yalnız bırakmaz. Bizleri sürekli toprağa bağlayan, adeta ayaklarımıza vurulmuş prangalar gibi bir türlü vazgeçemediğimiz kötü huylarımız sebebiyle, yaratılışımız itibarıyla melekût âlemine doğru yükselmemiz gerekirken, maalesef hayvanat âlemine doğru inmekteyiz.

Ahmet ALEMDAR
-
NİSAN 2008

Ümidimiz

İnsanız.

Unuturuz, hataya düşeriz. Ne kadar dikkat etsek de günah işleriz.

İnanıyoruz.

Allah’a, ölümden sonraki hayata. Biliyor ve kabul ediyoruz.

Bütün günahlarımızdan hatalarımızdan arınmak, temizlenmek istiyoruz. Yüceler yücesi Mevlâmızdan bağışlanmayı ümit ediyoruz. 

Her halimizi bizden iyi bilen merhametli Rabbimiz’in affımız için bir sebep ipi uzatacağından da şüphe etmiyoruz. 

Mehmet IŞIK
-
EKİM 2008

Öncelikler

Akıl ve feraset insan-ı kâmilin vasfıdır. Öyleyse öncelikleri en doğru şekilde tayin edenler kâmil müminlerdir. Bu sebeple onlar bizim gibi lafı uzatmak yerine, tasavvuf yolunun usul ve esasları sadedinde önceliklerimizi kısa kısa sıralayıp en güzel tarzda tespit etmişlerdir.

İşte mürşid-i kâmillerin öncelikler listesinden bazı maddeler: 

• Kur’an ve hadis’e sımsıkı sarılmak, 

• Hevâyı, hevesi ve bidatleri terk, 

• Mürşide bağlılık ve hürmet, 

• Halkın kusurlarını görmemek, 

• İnsanlarla iyi geçinmek ve onlara hizmet, 

• Güzel huy sahibi olmak, 

• Virdlere devam etmek, 

• Tevile ve ruhsatlara yanaşmamak..

Uzun lafın kısası dedikleri bu olmalı. 

Ali YURTGEZEN
-
HAZİRAN 2007


Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy