Başağrısı, birçok insanın hayatı boyunca en sık şikayet ettiği ağrılardır. Çoğunlukla basit sorunlardan kaynaklanan başağrısı, bazen ağır hastalıkların da belirtisi olabilir. Bu nedenle asla ihmal edilmemelidir.Tıp bilimi başağrısını iki ana sınıfa ayırır: Birincil başağrıları: Migren, gerilim tipi başağrısı ve küme başağrısı bu gruptadır. İkincil başağrıları: Metabolik hastalıklar, damarsal hastalıklar, ilaçlardan kaynaklanan başağrısı.
Birincil Baş Ağrıları
Migren Nöbetler halinde gelen, genellikle başın bir tarafında yoğunlaşan, bulantı ve kusma gibi hallerin görüldüğü, ışık ve sesten rahatsız olma gibi belirtilerin eşlik ettiği ağrı tipidir. Migren, toplumda % 5-10 oranında görülür. İlk nöbet genellikle 10-20 yaşlarında gerçekleşir. Migrenin 45 yaşından sonra başlaması nadirdir. Kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha sık görülür. Her sosyo-ekonomik düzeyde aynı oranda rastlanır. Migren oluşumunda kalıtımın da rolü vardır. Migren hastaları genellikle ayrıntılara önem veren, takıntıları olan, mükemmeliyetçi, aşırı kontrollü, titiz kişilerdir. Migrenden hemen önce başlayan ve ağrının geleceğini gösteren öncü belirtilere “aura” denir. Migrenin oluşumu çeşitli varsayımlarla açıklanmaya çalışılmıştır. Bunlardan biri, kafa içindeki atardamarların daralmasıyla beyin kabuğuna giden kan akımı yavaşlar ve bu bölgenin sorumlu olduğu fonksiyonda aksamalar meydana gelir. Örneğin parlak ve oynayan zigzag çizgiler, parlak renkli oynayan ışıklar, görme alanı içinde ani parlamalar görülebilir. Görme kaybı, bulanık ve çift görme, vücudun yarısında veya bir kısmında kas gücü kaybı, konuşma bozukluğu gibi belirtiler verebilir. Hasta bu ön belirtilerle ağrının geleceğini anlar. Daha sonra damarlardaki genişlemeyle zonklayıcı tarzda baş ağrısı oluşur. Ataklar 4-72 saat sürer. Ağrı %70 tek taraflı, orta-ağır şiddettedir. Fiziksel aktivite ile ağrılar artar, sıklıkla bulantı ve kusma olur, hasta ışıktan ve sesten rahatsız olmaktan şikayet eder. Ağrı, hanımlarda adet dönemlerinde artabilir. Hastalar, atakların bir-iki gün öncesinden huzursuzluk, susuzluk, yorgunluk duyabilir. İştah artışı, depresyon, sık sık esneme ve uyuklama görülebilir. Ataklar çeşitli etkenlerle tetiklenebilir. Bunlar kişiye göre; stres, parlak ışık, yüksek ses, keskin koku, başa gelen ani darbe, öğün atlama, uykusuzluk, doğum kontrol hapları, adet görme, çikolata, eski peynir, domates, salam, sosis, fındıklı yiyecekler, egzersiz, kahve, soğuk yiyecekler, yağlı yiyecekler, yükseklik gibi çok çeşitli olabilir. Her migren tipinde aura yani ön belirti görülmez. Hatta %80 oranında aurasız migren görülür. Auralı migren % 10 oranındadır. Aura ile ağrı arasında bir saatten kısa bir süre vardır. Aura genellikle bir saatten fazla sürmez. Migrenin tedavisi: Migren tedavisi iki amaca yöneliktir: Koruyucu ve ataklara yönelik. Koruyucu tedavi, nöbet sayısı ayda ikiyi aşan nöbetlerin sıklığı ve şiddeti nedeniyle düzenli ilaç kullanabilecek hastalara önerilir. Ayrıca belirtilen tetikleyici faktörlerden uzak durmak, korunmaya yardımcı olur. Atak tedavisi, nöbet sayısı ayda ikiyi bulmayan, bazı nedenlerle ilaç kullanmayan hastalara uygulanır. Gerilim tipi başağrısı En sık görülen başağrısı tipidir. Nedeni baş, yüz, boyun kaslarının devamlı kasılıp ağrı meydana getirmesidir. Özellikle sorunların arttığı yetişkinlik döneminde görülmekle birlikte, gençlerde de rahatsızlık nedeni olabilir. Stres ve yorgunluk bu tip başağrısı için tetikleyicidir. Ağrı en çok akşama doğrudur. Gerilim tipi başağrısı künt, baskı yapıcı, sıkıştırıcı bir ağrıdır. Başı bir kuşakla sıkıştırıyormuş gibi çepeçevre sarar. Ağrıya bulantı ve kusma eşlik etmez. Hafif-orta şiddette bir ağrıdır. Fizik aktivitesiyle artmaz. Yarım saat ile 7 gün arasında sürebilir. Hastaların çoğunda uyku bozukluğu vardır. Tedavide, yerine göre ağrı kesiciler, kas gevşeticiler, anti depresanlar, fizik tedavi ve psikolojik tedavi uygulanır. Küme başağrısı Bire sekiz oranında erkeklerde sık görülür. Genellikle 20-50 arası yaşlarda başlar. Ağrı tek taraflı ve göz çevresinde olur. Ön belirtisi yoktur ve çok şiddetlidir. Ağrı olan taraftaki gözde yaşarma, kızarma, göz kapağında düşüklük, burunda akıntı olur. Bulantı eşlik eder. Oksijen ve ilaç tedavisi uygulanır.İkincil Baş Ağrıları
Bu gruptaki ağrıların altında başka bir neden vardır: Soğuk uyaranlarla, öksürükle, egzersizle başağrısı oluşabilir. Kafa travması, damarsal hastalıklara eşlik eden baş ağrısı (inme, kafa içi kanama, hipertansiyon vb.), kafa içi basınç artışı veya azalışı, kafa içi enfeksiyon, beyin tümörleri, bazı maddeler ve ilaçlar (karbonmonoksit, alkol, kafein, ağrı kesici, damar genişleticiler gibi), beyin dışı bakteriyel veya viral enfeksiyonlar, metabolik bozukluklar (hipoglisemi, kan oksijeninin olmaması, karbondioksit yükselmesi), göz, kulak, sinüs, diş gibi yapılarla ilgili ağrılar bu gruba girer. Organik nedenlerin yanı sıra ruhsal nedenlere bağlı ağrılar da oluşabilir. Bazı kişilik özellikleri de baş ağrısını artırır. Bu kişiler kusursuzluk arayan, sıkıntılı, katı ve hoşnutsuz yapıya sahiptirler. Başağrısı, ruhsal çatışmaların dışa vurum şekli de olabilir. Görülüyor ki, başağrısı çok çeşitli nedenlerle ve karmaşık mekanizmalarla ortaya çıkıyor. Tedavi için öncelikle altta yatan nedeni bulmak gerekiyor. Hastanın bilinçsizce kullandığı ilaçlar faydadan çok zarar getirebilir. İlaçlar mutlaka hekim kontrolünde kullanılmalıdır. Düzenli yaşam, sigaradan kaçınma, düzenli ve dengeli beslenme, yeterince dinlenme, stresten uzak durma ve spor yapma tedaviye faydalı olacaktır.