“Kıyamet gününde günahı en fazla olan kimse, Allah’a isyan olan konularda en fazla konuşan kimsedir.”
Hz. Selmân-ı Fârisî radıyallahu anhu
Beş Haslet
Tâbiînden Mücâhid b. Cübeyr rahmetullahi aleyh der ki: “İbn Abbas radıyallahu anhumânın şöyle dediğini işittim:
‘Şu beş haslet var ki onlar bana özel hallerde binmek için hazırlanmış siyah atlardan daha sevimli dur:
1. Seni ilgilendirmeyen şeyleri konuşma. Çünkü gereksizdir ve bundan dolayı günaha düşmeyeceğinden de emin değilim.
2. Yumuşak huylu olsun, sert ve ahmak olsun hiç kimseyle mücadele etme. Çünkü yumuşak huylu olan sana kalbiyle buğzeder, ahmak ise diliyle eziyet verir.
3. Arkadaşın yanında değilken onu, o senin için söylediğinde hoşuna gidecek sıfatlarla an. Arkadaşının sende affetmesini istediğin şeyleri sen de onda affet.
4. Arkadaşının hangi davranışı hoşuna gidiyorsa sen de ona öyle davran.
5. Yaptığı iyiliğe karşılık mükâfat alacağını, kötülüğe karşılık da ceza göreceğini bilen bir kimsenin ameli gibi amel et.”
İbn Ebi’d-Dünya, Kitâbü’s-Samt
Hızlı Kayıtlar
Rivayet edildiğine göre, Hz. Süleyman aleyhisselam ifritlerden birini bir işe gönderdi. Bir grubu da peşinden göndererek onun ne yapacağına bakıp haber vermelerini istedi. Kontrol için giden grup geri dönünce Hz. Süleyman’a;
– O bir çarşıya uğradı, başını semaya kaldırdı, sonra insanlara baktı ve başını salladı, dediler.
İfrit geri dönünce Hz. Süleyman aleyhisselam neden öyle yaptığını sordu. İfrit dedi ki:
– İnsanların başları üzerinde bulunan görevli meleklerin de altlarında bulunanların da ne kadar hızlı (çok söz ve amel) yazdıklarına hayret ettim.
İbn Ebi’d-Dünya, Kitâbü’s-Samt
İyi ve Kötü Söz
Sahabenin büyüklerinden Ebû Hüreyre radıyallahu anhu şöyle demiştir:
“Bir adam (çirkin) bir söz söyler ve ona hiç önem vermez, onun sebebiyle cehenneme atılır. Bir adam da (güzel) bir söz söyler ve onu fazla önemsemez. Bunun sebebiyle Allah Teâlâ onu cennetin en yüce mertebesine yükseltir.”
Mâlik, el-Muvatta, Kelâm 2
Güvende Olmak İçin
Hz. Ömer radıyallahu anhu şöyle demiştir:
“Seni ilgilendirmeyen şeyin peşine düşme. Düşmanından uzaklaş. Kavmin içerisinden emin olmadığın dostlarından da sakın. Emin olan, şüphesiz Allah Teâlâ’dan korkan kimsedir. Fâcir bir kimse ile arkadaşlık yapma; yoksa ondan kötü işler öğrenirsin. Onu sırrından da haberdar etme. İşlerinde, Allah Teâlâ’dan korkanlarla istişare et.”
İbnü’l-Mübârek, Kitâbü’z-Zühd
Âzaların İsyanı ve İtaati
Velîlerin büyüklerinden Sehl et-Tüsterî kuddise sırruhû şöyle demiştir:
“Kim haram yerse, istese de istemese de, bilse de bilmese de âzaları günah işler. Kimin de yiyeceği helâl olursa âzaları emre itaat eder ve hayırları yapmaya muvaffak kılınır.”
Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn
Cennet Köşkleri
Hz. Enes radıyallahu anhudan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:
“Cennette dışı içeriden, içi de dışarıdan görünen köşkler vardır. Allah Teâlâ onları yemek yediren, yumuşak ve güzel söz söyleyenler için hazırlamıştır.”
Tirmizî, Birr, 53
“Nice tövbe eden kimse vardır ki kıyamet günü tövbe ettiğini zannederek gelir. Fakat tövbenin gerektirdiklerini yerine getirmediği için tövbe etmiş değildir.”
Hz. Abdullah b. Abbas radıyallahu anhu
Gıda, İlaç, Hastalık
Hüccetü’l-İslâm İmam Gazâlî rahmetullahi aleyh şöyle nakleder:
Abbâsi Halifesi Me’mûn demiştir ki:
Kardeşler üç çeşittir: Biri gıda gibidir, o her gün lazımdır. Diğeri ilaç gibidir, ihtiyaç olunca alınır. Üçüncüsü hastalık gibidir, ona asla ihtiyaç duyulmaz. Fakat insan bazen ona müptela olur. Onunla ne ünsiyet edilir ne de kendisinden bir fayda görülür.
Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn
Karşılığı Cennet
Hz. Enes radıyallahu anhu der ki:
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, “Şu altı şeyi yapmaya söz verin, ben de cennete gireceğinize kefil olayım” buyurdu. Sahabiler “Onlar nelerdir?” diye sordu. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
- Konuştuğunuzda yalan söylemeyin.
- Söz verdiğinizde sözünüzden dönmeyin.
- Bir şey emanet edildiği zaman hıyanet etmeyin.
- Gözlerinizi harama bakmaktan sakının.
- Ellerinizi harama uzatmayın.
- Edep yerinizi (haramdan) muhafaza edin.”
Hâkim, el-Müstedrek, 4/359
Haramın Etkisi
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, helâle harama dikkat etmeyen, dünyaya düşkün kişilerin durumundan bahsederken şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda sefer yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam ellerini göklere kaldırarak: ‘Ya Rab, ya Rab!’ diye yalvarıyor. Halbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birinin duası nasıl makbul olur?”
Müslim, Zekât, 19
Kimlerle Arkadaş?
Cafer-i Sâdık kuddise sırruhû şöyle demiştir:
“Şu beş kimse ile arkadaş olma, bunların dışında istediğinle ol. Bunlar şu kimselerdir:
- Yalancı: Onunla arkadaş olursan devamlı zarar içinde olursun. O seraba benzer; uzak olan kimseyi sana yaklaştırır, yakın olanı da uzaklaştırır.
- Ahmak: Onunla arkadaş olursan hiçbir şey elde edemezsin. O sana fayda vermek isterken zarar verir.
- Cimri: O senin en muhtaç olduğun şeyi senden esirger.
- Korkak: O zor bir anda seni düşmana teslim eder.
- Günahlara dalan kimse: O, elde edeceği bir lokma ekmeğe yahut daha azına seni satar.
Ebû Tâlib el-Mekkî, Kalplerin Azığı
Dil ve Amel
Tâbiûn dönemi muhaddislerinden Yunus b. Ubeyd rahmetullahi aleyh şöyle demiştir:
“Ben, dilini korumada dikkatli olan herkesin, diğer amellerini korumada da öyle dikkatli davrandığını gördüm.”
Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn