Aramak

Hal Dili

Nereye Gidiyorsunuz?

Ebû Ubeyde el-Bâcî rahmetullahi aleyh şöyle anlatır: Vefatına yakın Hasan-ı Basrî’nin yanına gittik. Bizlere, “Hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Allah sizleri ve bizleri ebedî saadet yurdu cennete koysun” diye dua ettikten sonra şöyle dedi:

“Eğer sabrederseniz, tasdik edip inanırsanız bu ölüm güzel bir bildiridir. Sakın ha bu dinledikleriniz bir kulağınızdan girip öbüründen çıkmasın! Zira Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemi görenler, sabah ya da akşam onun dünyalık toplamak için çalıştığını görmemişlerdir. Fakat onun için en yüksek hedef konulmuş, o da bu hedefe ulaşmak için kolları sıvamış ve ona ulaşmıştır. Acele edin! Kurtulmaya bakın! Siz hangi hedefe tırmanıyorsunuz? Kâbe’nin Rabbi’ne yemin olsun ki ölümle burun buruna gelmişsiniz. Allah Teâlâ hayatı kendisine zorlaştırmadan maişetini kolay bir yoldan temin eden, yeri kırıntılarla karnını doyurup eski elbiseler giyen, ibadetlerinden gayret gösteren, günahlarına ağlayan, azaptan korkup kaçan ve Allah’ın rahmetini isterken ölüme yakalanıp o hal üzere ölen kuluna rahmet etsin.”

İmam Gazâlî, Ahiret Hayatı

Hangi Amelle İstiyorsun?

Horasan’ın ilk büyük sûfîlerinden Fudayl b. İyâz rahmetullahi aleyh bir sözünde şöyle demiştir:

“Firdevs cennetine girmek; peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlihlerle birlikte Rahmân’ın özel yakınlığında bulunmak istersin! Peki, bunu hangi amelle istiyorsun? Hiç Allah Teâlâ için bir isteğini terk ettin mi? Hiç O’nun için öfkeni yuttun mu? Senden alakayı kesen akrabanla Allah Teâlâ için irtibat kurdun mu? Hiç Allah için bir din kardeşinin hatasını affettin mi? İnkârda veya isyanda ısrar eden bir yakınından sırf O’nun için uzaklaştın mı? Sana uzak olan bir kimseyi O’nun için kendine yaklaştırdın mı?”

Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ

Diline ve Eline Sahip Ol

Nakledildiğine göre bir gün adamın biri Selmân-ı Fârisî radıyallahu anhunun yanına gelerek; – Bana bir tavsiyede bulun, dedi. Selmân-ı Fârisî; – Kızma, dedi. Adam; – Hiç kızmamak elimden gelmez, dedi. Bunun üzerine; – Öyleyse kızdığında diline ve eline sahip ol, dedi.

İbn Ebi’d-Dünyâ, Zemmü’l-Gazab

Niçin Haset Ediyorsun?

Hasan-ı Basrî rahmetullahi aleyh şöyle demiştir:

“Ey âdemoğlu, kardeşine niçin haset ediyorsun? Eğer Allah Teâlâ’nın ona verdiği şey katındaki üstünlüğü sebebiyle ise, bu durumda sen O’nun ikramda bulunduğu kimseye neden haset ediyorsun? Eğer o kişi kötü hal sahibiyse, gidişi cehenneme olan birine niçin haset ediyorsun?”

İmam Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn

Acele Edin

Tâbiînin büyüklerinden Hasan-ı Basrî rahmetullahi aleyh bir vaazında şöyle demiştir:

“Acele edin! O nefesleriniz var ya, şayet içinizde kalıp bir daha dışarı veremezseniz, sizi Allah Teâlâ’ya yaklaştıran amelleriniz kesilir. Allah, günahlarının çokluğuna bakıp da gözyaşı döken kuluna merhamet etsin.”

İmam Gazâlî, Ahiret Hayatı

“Âlimlerin meclisine katıl; onların dizinin dibine yanaş. Bol yağmurla ölü arazinin dirildiği gibi ilim ve hikmetle de kalpler dirilir.” Hz. Lokman aleyhisselâm

Sünnete Aykırı İş

Hüccetü’l-İslâm İmam Gazâlî rahmetullahi aleyh, sünnete aykırı işler icat eden kimselerin akıbeti hakkında şunları söyler:

“Dinde sünnete aykırı işler icat ederek günah işleyen kimse, herhangi bir günah işleyen kimse gibi değildir. Onun durumu, devletini yıkmak için sultana isyan eden kimseye benzer. Sultan belirli hizmetlerde kusur işleyen kimseyi affeder ama devletini yıkmak için isyan eden kimseyi affetmez.”

İmam Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn

Günahtan Daha Büyük

Tâbiînden Avvâm eş-Şeybânî rahmetullahi aleyh demiştir ki: Dört şey vardır ki, günah işledikten sonra bunların yapılması günahı işlemekten daha büyük günahtır:

  1. İşlenen günahı küçük görmek.
  2. İşlenen günahla gurur duymak.
  3. İşlediği günaha sevinmek.
  4. Günahı işlemeye devam etmek.

Ebü’l-Leys es-Semerkandî, Tenbîhü’l-Gâfilîn

Allah Yolunda Olanlar

Rivayet edildiğine göre sahabilerden bir grup aralarından birinin evinde toplanmışlardı. Sonra bir adam çıkageldi. Onun gençliğine ve kuvvetine hayran kalmışlardı. Kendi aralarında, – Keşke bu adam gençliğini ve kuvvetini Allah yolunda kullansa, dediler. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem onların bu konuşmasını işitince şöyle buyurdu: – Sizler sadece şehid edilenlerin veya savaşta yaralananların mı Allah yolunda olduğunu zannediyorsunuz? Kendi izzetini korumak için çabalayan da Allah yolundadır. Anne ve babasının izzetini korumak için çalışan da Allah yolundadır. Ailesinin izzetini korumak için çalışan da Allah yolundadır. Ancak, malını mülkünü çoğaltmak için çalışan Allah yolunda değildir; o şeytanın yolundadır.

Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 4/325

Ziyaretin Bedeli

Allah Resûlü sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:

“Kim Allah rızası için sevdiği bir din kardeşini, ona olan şevkinden ve isteğinden dolayı ziyaret ederse, muhakkak arkasından bir melek; ‘Çok hoş bir iş yaptın; cennet de senin için güzel bir hediye oldu’ diye seslenir.”

İbnü’l-Mübârek, Kitâbü’z-Zühd

Yetimin Başını Okşamak

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:

“Bir kimse rahmet ve şefkatle bir yetimin başını okşarsa, elinin değdiği her saç teli için bir sevap yazılır, her saç teli için bir günahı silinir ve her saç teli için Allah katındaki derecesi yükseltilir.”

Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, 4/132

Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy