Aramak

Hal Dili

“ALLAH TEÂLÂ; TAKVA SAHIBI, GÖNLÜ ZENGIN VE KENDINI IBADETE VEREN KULU SEVER.”

Müslim, Zühd, 1

İç Savaş

Muhaddis ve müfessir sûfîlerden İbn Atâ rahmetullahi aleyh şöyle demiştir: “Nefs kötü hal üzere yaratılmıştır. Kul ise devamlı edep üzere olmakla emrolunmuştur. Nefs, tabiatındaki his ve heveslerle Hakk’a muhalefet meydanında koşar durur. Kul ise azim ve gayretiyle onu güzel şeylere çekmeye çalışır. Bu durumda kim nefsini hayra yönlendirmekten vazgeçerse, dizginini salıvermiş ve onu idarede gaflete düşmüştür. Kişi nefsin isteklerine ulaşmada ona yardımcı olduğu sürece günahına ortak olmuş olur.”

Sühreverdî, Avârifü’l-Meârif

Bugün Hesap Yok

Hz. Ali radıyallahu anh şöyle demiştir: “Ben sizin için sadece iki halden korkarım. Bunlar uzun emellere sahip olmak ve nefse tâbi olmaktır. Uzun emel ahireti unutturur, nefse uymak ise helâke götürür. Dünya geçip gitmiş, ahiret ise yaklaşmaktadır. Bunlardan her birinin oğulları vardır. Siz ahiretin oğulları olun, dünyanın oğulları olmayın. Bugün çalışma var, hesap yok. Yarın ise hesap var ama artık yapacak bir şey yok.”

Muhammed Emin Erbilî, Tenvîrü’l-Kulûb

En Zayıf, En Güçlü

İlk dönem sûfîlerinden İbrahim Rakkî rahmetullahi aleyh şöyle demiştir: “İnsanların en zayıfı, nefsinin isteklerini reddetmede zayıf kalandır. İnsanların en kuvvetlisi ise nefsini geri çevirmede güçlü olandır.”

Kuşeyrî, er-Risâle

Alenen ve Gizlice

“İmam Şâfiî rahmetullahi aleyh şöyle demiştir: “Kim kardeşini gizlice uyarırsa, ona samimi davranmış ve halini güzelleştirmiş olur. Kim de kardeşini insanların içinde alenen uyarırsa onu rezil etmiş ve kusurlu bırakmış olur.”

Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn

İhmal Ettiklerimiz

Mâlik b. Dinâr rahmetulllahi aleyh şöyle demiştir: “Hep birlikte dünya sevgisi üzerinde anlaştık! Ne birbirimize iyiliği emrediyor ne de birbirimizi kötülükten alıkoyuyoruz. Allah Tealâ bizi bu hal üzere bırakmaz. Başımıza ne türlü bir azap ineceğini ah bir bilebilseydim!”

Gazâlî, Kalplerin Keşfi

“MÜMINLERIN IMAN BAKIMINDAN EN KÂMIL OLANI, AHLÂK BAKIMINDAN EN GÜZEL OLANIDIR. SIZIN EN HAYIRLILARINIZ, HANIMLARINA KARŞI EN HAYIRLI OLANLARINIZDIR.”

Tirmizî, Radâ’, 11

Üç İyilik

İlk sûfîlerden Yahya b. Muaz er-Râzî rahmetullahi aleyh şöyle demiştir: “Bir müminin senden alacağı üç iyilik olsun. Eğer bunlar sende varsa Allah Tealâ katında iyilerden yazılırsın:

  • Eğer mümin kardeşine bir faydan dokunmuyorsa, zarar da verme.
  • Onu sevindiremiyorsan, üzme.
  • Onu övemiyorsan, kötüleme.”

Ebü’l-Leys Semerkandî, Tenbîhü’l-Gâfilîn

Kemalâtın Alameti

Büyük velilerden Ebu Süleyman el-Hîrî rahmetullahi aleyh şöyle demiştir: Kalp şu dört durumda aynı hal üzere olmadıkça kişi kâmil değildir:

  • Mahrumiyette,
  • İhsanda,
  • İzzette,
  • Zillette...

Sühreverdî, Avârifü’l-Meârif

Heba Edilmiş Yıllar

Büyük sûfîlerden Ebu Süleyman ed-Dârânî rahmetullahi aleyh şöyle demiştir: “Akıllı bir kimse, kalan ömründe sadece geçmiş taatsiz vakitlerine ağlasa, bu onu ölene kadar mahzun edip ağlatmaya yeterdi. Kalan ömrünü de geçip giden yıllar gibi cehalet ve gafletle yaşayan kimsenin hali acaba nasıl olur!”

Ebu Tâlib el-Mekkî, Kalplerin Azığı

Aldanmanın Alameti

İlk dönem sûfîlerinden Rûzbârî rahmetullahi aleyh şöyle demiştir: “Şu hal senin aldanmakta olduğunun alametidir: Sen bir kötülük yaparsın, Allah Tealâ sana iyilik yapar (kötülüğünün cezasını hemen vermez ve sana olan ihsanına devam eder). Sen de buna bakıp, kusurlarını görmezden geliyor zannederek tevbeyi ve Hakk’a yönelmeyi bırakırsın. Üstelik bu durumun Allah Tealâ’nın sana verdiği bir genişlik olduğunu düşünürsün.”

Kuşeyrî, er-Risâle

Merhametin Yok mu?

Mısırlı büyük sûfîlerden İmam Şa‘rânî rahmetullahi aleyh şöyle anlatır: Seyyid Ahmed Rıfâî rahmetullahi aleyh bir köpek gördü. Ayakları yaralanmış, tüyleri kesilmişti. İnsanlar onu kovalıyorlardı. Köpeği alıp gölgelenebileceği bir barakaya götürdü. Yedirdi, içirdi, sıcak suyla yıkadı ve yağladı. Köpek iyileşince onu kendi beldesine götürdü. Ona dediler ki: – Bir köpeğe bu kadar önem verilir mi? O da şöyle cevap verdi: – Rabbim’den korktum. Ona yardım etmeseydim Rabbim’in bana “Yarattıklarıma karşı kalbinde merhamet yok muydu?” diye sormasından endişe ettim.

Şa‘rânî, Envârü’l-Kudsiyye

Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy