Halk arasında sarılık hastalığı olarak bilinen hepatit, birçok sebebe bağlı olarak gelişebilen karaciğer iltihabıdır. Karaciğer vücudun fabrikası konumunda bir organdır ve hasarından tüm organizma etkilenir. En az çağımızın vebası AIDS kadar ciddi bir hastalık olan hepatit, kalıcı hale gelip siroza hatta kanser oluşumuna zemin hazırlayabilir.Hepatite bakteriler, toksik maddeler veya ilaçlar neden olabilir. Ancak çoğunlukla sebep virüslerdir. Seyirleri birbirinden farklı hepatitler oluşturan başlıca virüsler, hepatit A, B, C, D ve E’dir.
Belirtileri
Hepatitli hastanın hiçbir şikayeti olmayabileceği gibi son derece ağır, hatta ölümle sonuçlanan tablolar da görülebilir. Hepatitin, hastalığa sarılık denmesine sebep olan sarılaşma tarzında belirtileri olabileceği gibi sarılıksız formları da vardır. Hepatit, sarılık öncesi döneminde 1-2 hafta süren halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, bulantı, kusma, baş ağrısı ve ateş gibi gribe benzer belirtiler gösterir. Bazı yemeklere ve sigaraya karşı tiksinti olabilir. Bundan sonraki sarılıklı dönemde idrar rengi koyulaşır, dışkı rengi açılır. Deri ve özellikle gözün beyaz kısmında sarı renk dikkat çeker. Bu dönem yaklaşık 2-4 hafta sürer. İlerleyen zamanla birlikte iştah düzelir, sarılaşmalar kaybolur, dışkı ve idrar normal renklerini alır. Bazı hastalık biçimlerinde kaşıntı belirgindir. Karında sıvı birikimi, ödem, bilinç bulanıklığı görülebilir. Sonuçta hastalık iyileşebilir, süreğen (kronik) hale gelebilir veya hasta kaybedilebilir.Hepatit-A
Etkeni hepatit A virüsüdür. Virüsü bulunduran dışkıların bulaştığı besinlerin alınması, tuvalet temizliğine dikkat edilmemesi, iyi yıkanmamış meyve-sebze tüketilmesiyle sindirim yoluyla bulaşır. Hijyen kurallarına uyulmayan, toplu yaşanan yerlerde daha sık rastlanır. Hepatit-A’yı çocuklar genellikle daha hafif ve sarılıksız geçirir. Virüsün alınmasından hastalık başlangıcına kadar ortalama bir ay geçer. Belirtilerin başlamasından hemen önce virüs dışkıda belirir. Hepatit-A’da ölüm binde birdir. Hasta kişilerin etrafa virüs bulaştırmasını engellemek, tedavi kadar önemlidir. Korunma, insan serum globalini (pasif bağışıklanma) veya aşı (aktif bağışıklanma) ile sağlanır. Serum globalini 4-6 ay, aşı ise 8-10 yıl hepatit-A’ya karşı korur.Hepatit-B
Tüm dünyada 2 milyondan fazla insan hepatit-B ile tanışmıştır. Bu durum hastalığın ciddiyetini ispatlamaktadır. Hepatit-B bulaşmasında en önemli kaynak, sayıları 350 milyonu bulan taşıyıcılardır. Hepatit-B, kan ve kan ürünleri, iğne ve enjektör ile bulaşır. Virüs, tükrük, kan gibi vücut sıvılarının derideki küçük çatlaklarla teması sonucu veya anneden bebeğe plasenta, doğum yolu salgıları, kanla ve sütle geçer. Hepatit-B de, AIDS gibi ilişkiyle kolayca yayılır. Özellikle sık kan ürünleri alanlar, sık enjeksiyon yaptıranlar ve sağlık personeli risk altındadır. İnsanların toplu halde yaşadığı okul kışla gibi yerlerde bulaşma riski daha fazladır. Hepatit-B virüsünün, karaciğer hücrelerine girmesiyle vücudun bağışıklık hücreleri karaciğer hücrelerini tahrip eder. Hastalığın kuluçka dönemi ortalama 80 gündür. Hastaların yarısından fazlasında sarılık görülmez. Erişkinlerin onda birinde hastalık süreğenleşirken, anneden bebeğe bulaşma durumunda onda dokuzu süreğen hale gelir. Erkeklerde, bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde (mesela AIDS, kemoterapi olanlar vb.) kronikleşme daha fazladır. Hepatit-B sonuçları bakımından önemli bir hastalıktır. Siroz gelişebilir, karaciğer kanseri riski 100 kat artar.Hepatit-C
Hepatit-C virüsünün bulaşma yolları Hepatit-B virüsüne benzerse de, kan yoluyla daha çok bulaşır. Yüzde 40 ilâ 60’ı kronikleşir. En önemli belirtisi halsizlik ve yorgunluktur, sinsice ilerleyebilir. Siroz ve karaciğer kanserine zemin hazırlayabilir.Hepatit-D
Vücutta çoğalmak için Hepatit-B virüsüne ihtiyaç duyar. Hepatit-B ile birlikte veya hepatit-B kronikleştiği zaman oluşabilir. Hepatit-B virüsüne Hepatit-D virüsü eklendiğinde hastalık daha ciddi hale gelir, siroza gidiş hızlanır.Hepatit-E
Gelişmekte olan ülkelerde yaygındır. Bulaşma yolu hepatit-A virüsü gibidir. Kronikleşmez, ancak gebeliğin son 3 ayında hastaların beşte birinin ölümüne neden olur.Tanı
Hepatitin tanısında, kanda karaciğer enzimleri, virüse ait yabancı maddeler ve bunlara karşı vücudun oluşturduğu antikorlar kan tetkikleri ile araştırılır.Tedavi ve Korunma
Hastalığın tedavisinde istirahat önerilir, virüslere etkili olması beklenen ilaçlar kullanılır. Hepatit-B’den korunma, hastalığın tedavisi kadar önemlidir. Korunma pasif ve aktif bağışıklanma olarak gruplandırılabilir. Hepatit-B’ye karşı pasif bağışıklık edinme: Hepatit virüsünün anneden bebeğe bulaşması durumu, virüslü bir cisimle temas hali, hepatit-B virüsü taşıyan kişiyle cinsel temas sonrası 24-72 saat içinde bağışıklık serumu uygulanır. Aktif bağışıklanma (aşılanma): Hastalıktan daha uzun süreli korur. Aşı 0., 1. ve 6. aylarda kas içine uygulanır ve vücudun geliştirdiği yanıt ölçülür. Yanıt yeterli ise, 5-7 yıl korunma sağlanmış olur, düşük düzeyde yanıt alınmışsa 1 yıl sonra aşı tekrarlanır. Özellikle hepatit-B virüsü alındıktan sonra geri dönüşü çok zor olan, hatta geri dönüşsüz hastalık (siroz, kanser) oluşabileceğinden, virüsten korunmanın önemi ortaya çıkmış oluyor. Kötü sonuçlara meydan vermemek için virüse karşı bağışıklık düzeyinizi öğrenmek ve aşılanmak en doğru tedbir olacaktır.