Günümüzde kanser, tüm dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri. Ölüme yol açan nedenler içinde kalp hastalıklarından sonra ikinci sırayı alıyor. Gelişen teknolojiyle birlikte kimyasal maddelerin yaşantımıza yoğun şekilde girmesi sonucunda, kanser sık rastlanılan bir hastalık haline geldi ve çaresi henüz bulunamadığı için de insanların korkulu rüyası olmaya devam ediyor.
Kanser, hücrelerin kontrolsüz biçimde çoğalması sonucunda ortaya çıkan bir hastalık. kişi eğer bu çoğalmaya sebep olan genleri taşıyorsa ve bunu tetikleyecek etkilere maruz kaldıysa kansere yakalanma ihtimali yüksektir.
Günümüzde cerrahi, radyoterapi, kemoterapi gibi yöntemlerle hastaların tedavisine çalışılıyor, ancak erken teşhis, kansere yol açan çevresel etkenleri bilmek ve bunlara karşı tedbirli olmak riski azaltan önemli unsurlar.
Sık rastlanan kanser türleri ve en önemli sebepleri ise şöyle sıralanabilir:
Akciğer kanseri: En sık görülen kanser türüdür. İçinde 200’e yakın kanser yapıcı madde bulunan sigara, akciğer kanserinin % 80 sorumlusu. Araştırmalar, günde iki paket sigara içen her 10 kişiden birinin akciğer kanserinden öldüğünü gösteriyor. Bu korkunç tabloya rağmen, sigaranın bırakılmasıyla risk zamanla azalır, on yıl sonra da risk sıfıra iner.
Pasif içicilerde, yani sigara içen kişinin yanında bulunanlarda da akciğer kanseri riski, sigara dumanına maruz kalmayanlara göre 1,5 kat daha fazla. Sigara, akciğer kanserinden başka ağız, dil, yemek borusu, idrar torbası, pankreas ve böbrek kanserlerine de yol açıyor.
Meme Kanseri: Kadınlarda akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türüdür. Önlenebilir sebepleri arasında margarin, tereyağ gibi doymuş yağların tüketiminin fazla olması, sakatat ve kırmızı et gibi hayvansal gıdaların yoğun tüketilmesi ve şişmanlık bulunur. Özellikle menopozdan sonraki şişmanlık tehlikelidir.
İlk doğumu 35 yaşın üzerinde yapmak veya hiç doğum yapmamak; annede, kız kardeşte meme kanseri bulunması diğer risk faktörlerinden bazılarıdır.
Kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en sık sebebi olmasına karşın, erken tanı hayat kurtarıcıdır. O yüzden her kadın 20 yaşında bir başlangıç mamografisi çektirmeli, 40 yaşından sonra da en geç 1 yıl arayla doktor kontrolünden geçmeli, 4 yılda 1 mamografi çektirmelidir.
Ayrıca, meme kanserinde zeytinyağı tüketiminin koruyucu etkisi olduğu da biliniyor.
Mide kanseri: Yeterli protein alınmaması, taze meyve-sebze tüketiminin az olması, içinde koruyucu maddeler bulunan hazır gıdalar, sağlıksız ortamlarda hazırlanmış ve saklanmış besinler, tuzlu besinlerin aşırı tüketimi, kirli su içilmesi mide kanseri riskini artırır. Sigara burada da risk faktörüdür. Ayrıca mide ülserine yolaçan Helicobacter isimli mikrobun tedavi edilmemesi kansere zemin hazırlar; ama mide ülserinin kendisi kansere dönüşen bir hastalık değildir.