Aramak

Sen Ne Yapıyorsun O Ne Yapıyor?

14. yüzyılın meşhur sûfî âlimi, Şazeliyye tarikatının pîrlerinden İbn Atâullah el-İskenderî kuddise sırruhûnun “Tâcü’l-Arûs” adlı eserinden:

Dünyada tanınmayan önemsiz biri olman, senin için kıyamet günü önemsiz biri olmandan daha hayırlıdır. Bu hal ömrünün sadeliğini ve süzgeçten geçirilip yanlışın doğrunun ayrılmasını sağlar. Ey unu elemeden yemeyen kişi, amellerini de elemen gerekir. Amellerinden sana kalan, ancak ihlâsla yaptıklarındır. Bunun dışındaki amellerin kabul edilmeyecektir.

Hangi dua veya zikir sana kolay geliyorsa ona devam et. Şüphesiz böyle dua ve zikirlerin yardımı Allah Tealâ’dandır. Senin Allah’ı zikretmen O’nun ihsanıyladır. O’nun zikrinden yüz çevirmen ise O’nun kudret ve kahrıyladır. O halde sâlih ameller işlemeye gayret et.

Amel işlerken gaflete düşman, halini zâhidlerin hali gibi görüp de amelin kendisinden gafil olmandan daha hayırlıdır. Çünkü Cenab-ı Hakk’ı talep eden kimse kapıdan ayrılmaz; aksine sen onu daima kapılarda bekliyor görürsün. Buna, çocuğu ölmüş bir anne misal verilebilir. Sen o annenin düğünlere, eğlencelere gittiğini görebilir misin? O, kaybettiği çocuğunun üzüntüsüyle meşguldür.

Allah Tealâ sana nice iyilikler gönderiyor, fakat sen efendisinden kaçan köle gibi O’ndan kaçıyorsun. Senin bu halin beşikteki çocuğun haline benziyor. Beşiği sallandıkça o çocuk uykuya dalar. (Böylece annesinin onu beslemesinden, bakımını yapmasından mahrum kalır.)

Bir hükümdar sana bir kaftan gönderse onun kapısında sabahlarsın. O halde (sana büyük bir ikram olarak gönderilen) ibadetleri ganimet bil, sabırla ona devam et. Eğer Allah Tealâ’ya isyan etmek istiyorsan da hadi seni kimsenin göremeyeceği bir yer ara. Başka birinden güç ve destek al. Yapamazsın! Çünkü O her yaptığını görüyor, her şey O’nun nimeti. Ne gariptir ki O’nun nimetlerinden yararlanıp O’na isyan ediyorsun.

Cenab-ı Hakk’a isyanın farklı şekillerde olur. Bazen gıybet ederek, bazen laf taşıyarak, bazen de harama bakarak... Böylece belki yetmiş yılda bina ettiğin şeyi tek bir nefeste yıkıyorsun!

Ey ibadetleri yıkan kişi! Yüce Mevlâ sana muhtaçlığı yazdı ki halini O’na arz edesin, kalbini O’na veresin. Ey kendisini nefsinin isteklerine, günahlara daldıran kişi! Keşke kendini bunlara değil, mubah olan şeylere daldırsaydın.

Sen, kendisine değersiz hareketler yaparken sana hâlâ ihsanlarda bulunan kimseyi nasıl sevmezsin? Sen kendisine cimrilik ederken sana cömertlikle karşılık veren kimseyi nasıl sevmezsin?

Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy