Aramak

Şu Benim Dîvâne Gönlüm

Şu benim dîvânedeli gönlüm
Yine hûbdan hûba güzelden güzele düştü.
Mâh-cemâlin şûlesinden ay yüzlünün ışığından
Çalkalanıp sa’ba zoradüştü.

Kiminin meskeni külhan
Kimi derviş kimi sultan
Kimi şeyhi ile mihman misafir
Benim şeyhim cüdâ ayrı düştü.

İntizârım beklentim hak kelâma
Kâmilden gelen selâma
Rüzgâr esti şu âleme
Bize bâd-ı sabâ seher rüzgârı düştü.

Felek bir gün câna kıyar
Bizi kaptan kaba koyar
Kimi atlas libas giyer
Şükür bize aba kaba yün giysi düştü.

Kul Yusuf’um der bu demler zamanlar
Akıttım dîdeden gözden nemler
Çekticeğim bu sitemler
Dosttan bana caba ayrıca, fazladan düştü.

Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy