Aramak

Tasavvuf Klasikleri: Uyûbü’n-Nefs ve Müdâvâtühâ

EBU ABDURRAHMAN MUHAMMED ES-SÜLEMÎ K.S.

Haline razı olmak

Bulunduğu hale razı olup sâlih amellerini ve sözlerini artırmaya çalışmaması nefsin bir diğer kusurudur.

Tedavisi: Selef-i sâlihin âlimlerine güzelce uyarak iyi amellerini artırmaya gayret etmektir. Nitekim Hz. Ali radıyallahu anh şöyle buyurmuştur: “Her kim kendisini geliştirmiyor ve sâlih amellerini artırmıyorsa noksanlık içerisindedir.”

Müslümanları küçük görmek, onlara karşı kibirlenmek

Nefsin bir başka kusuru, müslümanları küçük görmek ve onlara karşı kibirlenmektir.

Tedavisi: Tevazu sahibi olmaya devam etmek ve müslümanlara hürmet etmektir. Allah Tealâ, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi veselleme hitaben şöyle buyurmuştur: “Öyleyse onların kusurlarını affet, onlar için mağfiret dile ve işleri onlarla istişare et!” (Âl-i İmran 159)

Kibir, şeytanın; “Ben ondan (Âdem’den) daha hayırlıyım. Çünkü beni ateşten, onu ise topraktan yarattın.” (Sâd 76) demesine (ve Allah Tealâ’nın emrine karşı gelerek kovulmasına) sebep olmuştur.

Allah Rasulü sallallahu aleyhi vesellem Kâbe’ye bakarak şöyle demiştir: “(Ey Kâbe!) Sen ne büyüksün, hürmetin de çok büyük! Ancak Allah katında bir mümin, hürmet bakımından senden daha büyüktür. Allah senin sebebinle bir şeyi haram kıldı (seni harem bölgesi yaptı), müminin ise üç şeyini (başkasına) haram kıldı: Kanını, malını ve ona kötü zan beslenilmesini.” (İbn Mâce, Fiten, 2; Tirmizî, Birr, 85; Beyhakî, Şuabü’l-İman, 5/296, nr. 5763)

Allah Tealâ’nın emirlerine özen göstermeyip tembel davranmak

Nefsin diğer bir kusuru, Mevlâ’nın emrinden kaçınmak ve tembel davranmaktır.

Tedavisi: Kulun, kendisine emredilenlerin Hak Tealâ tarafından emredildiğini bilmesidir. Çünkü bu duygunun verdiği ferahlık ve sevinç onu daha çok gayret göstermeye sevk edecektir. Dedem İsmail b. Mecid rahmetullahi aleyhin şöyle dediğini işittim: “Emirleri hafife almak, emredeni az tanımaktan ileri gelir.”

Sâlihler gibi olmadığı halde onlar gibi görünmek

Nefsin başka bir kusuru, bozguncuların amellerini işlediği halde sâlihlerin giyindikleri gibi giyinmek ve onlar gibi görünmektir.

Tedavisi: Bâtınını ıslah etmeden ve güzelleştirmeden dış görünüşünü süslemeyi terk etmektir. Çünkü bir kimse, bir topluluğun giydiklerini giyindiğinde onların ahlâkına ve işlerine uygun hareket etmek hususunda gayret göstermelidir. Nitekim bir haberde şöyle rivayet olunur: “Kalbi günahkâr, ahlâksız olduğu halde insanlara Allah’tan korkuyormuş gibi görünmesi, kişiye günah olarak yeter.”

Ebu Osman rahmetullahi aleyh ise şöyle der: “Günah işlemekle beraber dış görünüşü süslemek, günah işlemekte ısrar etmeye götürür.”

Vakti zayi etmek

Nefsin başka bir kusuru, kişinin dünya işlerinden boş şeylerle meşgul olarak vaktini zayi etmesi ve Rabbi’ni unutup, dünya ehli kimselerle dünyaya dalmasıdır.

Tedavisi: Kişinin kendisine verilen nimetlerin en kıymetlisinin vakit olduğunu şeksiz şüphesiz bilmesidir. Buna göre vaktini en kıymetli işlerle meşgul etmelidir. En kıymetli işler ise şunlardır: Allah’ı zikretmek, ibadet ve taat etmeye devam etmektir. Ayrıca yaptığı bütün işlerde ihlâsı (yalnızca Allah için yapmayı) talep etmektir. Nitekim Allah Rasulü sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Kişinin mâlâyâniyi (faydasız, boş söz ve işleri) terk etmesi, müslümanlığının güzelliğindendir.” (Tirmizî, Zühd, 11; İbn Mâce, Fiten, 12; Mâlik, Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 1; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/201)

Her kim de boş şeyleri terk ederse faydalı işlerle meşgul olur. Nitekim Hasan-ı Basrî rahmetullahi aleyh şöyle der: “Nefsini sakın boş bırakma, dikkatli ol! Zira sen onu (hayırlı işlerle) meşgul etmezsen, o seni (faydasız işlerle) meşgul eder.”

Öfkelenmek

Nefsin başka bir kusuru da öfkedir.

Tedavisi: Nefsi yüce Allah’ın yazmış olduğu kazâ ve kadere razı olmaya sevk etmektir. Zira gazap şeytandan bir parçadır. Bir defasında bir adam Allah Rasulü sallallahu aleyhi veselleme gelerek: – Bana bir tavsiyede bulunun, dedi. Rasul-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem; – Gazaplanma (sinirlerine hâkim ol), buyurdu. Adam dileğini bir kaç kez tekrar etti. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem (her defasında ısrarla): – Öfkelenme, buyurdu. (Buhârî, Edep; 76; Tirmizî, Birr, 73; Mâlik, Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 3)

Çünkü gazap Allah için olmadığı zaman kulu helaka sürükler.

Yalan söylemek

Nefsin bir diğer kusuru da yalan söylemektir.

Tedavisi: İnsanların darılmaları, kızmaları ve rızaları ile meşgul olmayı terk etmektir. Çünkü insanları yalan söylemeye sevk eden etken insanların rızasını talep etmek, onlara güzel görünmeye çalışmak ve onların nezdinde kendine iyi bir konum arzu etmektir. Rasul-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Kuşkusuz sıdk (doğruluk) iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Yalan ise günaha, günah da ateşe götürür.” (Buhârî, Edep, 69, Müslim, Birr, 29)

Cimrilik

Nefsin diğer bir kusuru, tamahkârlık ve cimriliktir. Bu ikisi dünya sevgisinin neticelerindendir.

Tedavisi: İnsanın dünyanın kısa ve fani olduğunu, ayrıca helal olan dünya nimetlerinin hesabının, haram olanlarının ise azabının olduğunu bilmesidir. Nasıl ki Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Dünya sevgisi bütün hataların başıdır.” (Beyhakî, Şuabü’l-İman, 7/323, (nr. 10458); Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, nr. 6114)

Allah Tealâ, Kur’an-ı Kerim’de dünya hayatının aldatıcı ve geçici bir zevkten başka bir şey olmadığını haber vermektedir. (Âl-i İmran 185) O halde kişi elindeki dünya malı ile cimrilik ve açgözlülük yapmamalı onu (Allah yolunda) harcamaya gayret göstermelidir. Kendisine yetecek miktarın dışında dünya malını elinde tutmamalıdır. Nitekim Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem Hz. Bilal radıyallahu anha hitaben şöyle buyurmuştur: “İnfak et ey Bilal! Arşın sahibi eksiltir diye korkma.” (Beyhakî, Şuabü’l-İman, 2/118 nr. 1345; Taberânî, Mu‘cemü’l-Kebir, 1/340 nr. 1020; Bezzâr, Müsned 4/204, nr. 1366)

Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy