Aramak

Tencere

Fanustaki Bebeler

Biliyorsunuz, gözümüzün nuru çocuklarımızı yetiştirirken neredeyse bizden başka herkesin bu konuda söz sahibi olduğu bir garip çağa kaldık.

Evvelden, bunaldıkça tecrübesinin gölgesinde nefes alabildiğimiz büyüklerimiz bir şeyler danışmak için tek ve yeterli merci idiler. Şimdilerde ise geleneksel eğitim metotlarını utanmasalar ayıptan sayacak bir modern eğitim belâsı ile imtihandayız.

Hâl böyle iken bir yanda yüzlerce yıllık kadim öğretiler, diğer yandan tepemizde alıcı kuşlar gibi dolanan yeni eğitim modelleri... Ve ikisinin arasında şaşkın şaşkın bakınan bizler. Âdetâ eskiyi uygulasam yeni beni dışlar, yeniyi uygulasam eskiye vefâsızlık olur dercesine.

. . .

– Dur tamam annem ağlama, kapattım videoyu bak aha gel yavrum...

– Ne izliyordu ki çocuk?

– Kız, bi şey değil. Geçen Kurban Bayramından kalma bi video, babam yollamış. Hayvancağız kesilirken görmüş de korkudan tavana vurdu çocuk. Rıfkı Berkeee!.. Gel yavrum, kapattım annem. Daha önce hiç görmemişti hayvanları kesilirken biliyo musun. Ürktü yavrum.

– On dört Kurban Bayramı gördü çocuk Halime, hiç mi bakmadı kesilirken?

– Ayol izletir miyim! Travmaya girer diyo uzmanlar, kan ve şiddet görmek bilinçaltlarını çok kötü etkilermiş. Ah yavrum ah, şok oldu çocuk, tüh...

– E, diyeydin ya sen de, kebapçıda gömdüğün o kuzu şişler dedenin tarlasında yetişmiyo yavrum diye? Hayır, travmaya girecek kadar küçük de değil ki.

– Erken daha erken... Rıfkı Berkeee!.. Gel bak komik kedi videosu buldum annem, gel beraber izleyelim.

– Karışmak bana düşmez bacım, ama sanki siz bu çocuğu biraz fazla mı narin yetiştiriyosunuz? Geçen gün de arkadaşı okulda itti diye iki gün ağlamıştı. Darılma ama erkek çocuğuna bu kadar ürkeklik iyi gelmez. Biraz cesaretli olmalı, ne bileyim kendini savunmayı bilmeli.

– Napalım abla?! Çocuk kendini kollamayı öğrensin diye haftada bir ıslak hortumla dövelim mi?

– Allah iyiliğini versin senin, hiç güleceğim yoktu! Onu mu dedim ben sana?

– Ya da arada babasıyla smackdown yapalım, bebem de bizi izlesin?

– Alınganlık ediyosun. Ben sadece…

– Daha da olmazsa ayın belli günlerinde karanlıkta aç susuz bırakıp kırbaçlayalım çocuğu? Kendini savunmayı öğrenir!

– Halime, Allah’ını seversen kendine gel! Ben çocuğu kana şiddete bağımlı yap demişim gibi tepki veriyorsun. Ben sadece demek istedim ki bu erkek çocuğudur, biraz cesaret, biraz gözü karalık iyi gelir erkek çocuğuna. Yarın öbür gün nasip olursa hanımını, evladını koruyup kollayacak bu çocuklar. Haksızlığa uğrayan birilerini gördüklerinde korkmadan araya girebilsinler, tehlikeli bir durum olduğunda evini barkını, etrafındakileri koruyabilsinler. Böyle ottan çöpten, çiçekten böcekten korka korka büyümesin ümmetin erkekleri diyorum. Benim de erkek evladım var, ben kendimce nasihatte bulunmak istedim güzel kardeşim. Yoksa senin oğ...

– En iyisi ben bebeyi cami avlusuna bırakayım! Yok yok, cami avlusu da olmaz! Götürüp ormana bırakayım ben en temizi! Soğuğu ayazı, kurdu kuşu ayısı derken canını kurtarmayı öğrenmek zorunda kalır, çakı gibi döner eve! Sen de rahat edersin!...

. . .

Kim bebesini nasıl yetiştirmek ister, ben karışmam. Buna hakkım da yok elbette. Ünlü bir düşünürün de dediği gibi, “Herkeşin hayatına kimse garışamaz.” Fakat bu hususta ben de bu ablamızdan farklı düşünmüyorum dostlar.. Aman üzülmesin, aman travmaya girmesin, vay kişisel gelişsin diye diye çocukları her türlü tehlikeden uzak toz pembe bir fanusun içine hapsetme yolunda ilerliyoruz. Ama hayat bu kadar şefkatli değil. Dünya imtihan dünyası ve o dünya onları anneleri gibi her durumda bağrına basmayacak.

Tamam diğer ablaya da katılıyorum, ıslak hortumla da dövmeyelim. Ama hiç değilse biraz cesur ve cengâver olmaları için de teşvik edelim ne olur. Aksi hâlde korkarım, bir iki nesil sonra kurbanlarımızı kesecek kimseyi bulamayacağız, vesselâm...

Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy