Hûda kimin yoksul, kimin bey eyledi
Herkesin var türlü türlü derdi
Mecnun Leylâ deyip gönül verdi
Gönülden giden yolu bilen var mı?
Bülbül feryat ediyor gül dalında
Aşık düşüp gider kendi yolunda
Uçuşur arı peteğinde, balında
Petekteki o sırda ölen var mı?
Hercai gönül yücelerden gider
Ferhat, Şirin deyip dağları deler
Hani nerde bağrı yanık sineler
Bak o sinelere hiç elem var mı?
Bunca insan dünyadan konup göçtü
Kimi ah edip kimi gülüp geçti.
Akibet ki melekü’l mevt erişti.
Kabirdeki hali söyleyen var mı?
İşledin hayırlı şerli ameller
Sadır oldu türlü türlü fiiller
Bir ölüm vardır, giden gelmez derler
Alemi berzahtan haber veren var mı?
Feramuz Erbek