Aramak

Hal Dili

“Ateş ile su nasıl bir kapta bulunamazsa, dünya ile âhiret sevgisi de müminin kalbinde bir arada bulunamaz.”

Hz. İsa aleyhisselam

“Dünya şeytanın dükkânıdır. Onun dükkânından bir şey çalma, yoksa peşine düşer ve seni yakalar.”

Yahya b. Muâz er-Râzî rahmetullahi aleyh

Beş Altın Öğüt

Tâbiînden Mücâhid b. Cübeyr rahmetullahi aleyh der ki: İbn Abbas radıyallahu anhumânın şöyle dediğini işittim:

“Beş özellik var ki onlar bana özel vakitlerde binmek için hazırlanmış siyah atlardan daha güzel gelir:

1. Seni ilgilendirmeyen şeyleri konuşma. Çünkü o gereksizdir ve bundan dolayı günaha düşmeyeceğinden emin değilim. Yerini bulmayacaksa seni ilgilendiren konuda da konuşma. Çünkü nice konuşanlar vardır ki, kendisini ilgilendiren konuyu yerinde söylemez, sonunda sıkıntıya düşer.

2. Yumuşak huylu olsun kaba olsun, hiç kimseyle tartışma. Çünkü yumuşak huylu olan sana kalbiyle buğzeder, kaba kişi ise diliyle eziyet verir.

3. Arkadaşının gıyabında, o senin için söylediğinde hoşuna gidecek sıfatlarla onu an. Kendi kusurlarının affedilmesini istediğin gibi sen de arkadaşının kusurlarını affet. 

4. Arkadaşının hangi davranışı hoşuna gidiyorsa, sen de ona öyle davran.

5. Yaptığı iyiliğe mükâfat alacağını, kötülüğe de ceza göreceğini bilen bir kimsenin davrandığı gibi davran.”

İbn Ebi’d-Dünyâ, Kitâbü’s-Samt

En Güzel Halin

Hüccetü’l-İslâm İmam Gazâlî rahmetullahi aleyh, dili korumak hakkında şunları söyler:

“Şunu iyi bil ki senin en güzel halin, konuştuğun zaman dilini gıybet, dedikodu, yalan gibi âfetlerden koruma halindir. Bir de sana ve hiçbir Müslümana asla zararı olmayacak helal şeyleri konuşmandır. Fakat sen ihtiyacın olmayan, gereksiz konuşmalara dalarsan zamanını zâyi etmiş olursun. Ayrıca konuştuklarının hesabını verir, bir de hayırlı olanı hayırsız olanla değiştirmiş olursun.”

İmam Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn

Bunları Yapma

Hz. Ömer radıyallahu anhu şöyle demiştir:

“Seni ilgilendirmeyen şeyin peşine düşme. Düşmanından uzaklaş. Etrafındaki emin olmadığın dostlarından da sakın. Emin olan, Allah Teâlâ’dan korkan kimsedir. Günah işlemekten çekinmeyen kimse ile arkadaşlık yapma; yoksa ondan kötülük öğrenirsin. Onu sırrından da haberdar etme. İşlerini Allah Teâlâ’dan korkanlarla istişare et.”

İbnü’l-Mübârek, Kitâbü’z-Zühd

Hayret Edilecek Kişi

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, dünyaya dalıp âhireti ihmal eden kimseler hakkında şöyle buyurmuştur: 

“Kalıcı yurdu (âhireti) tasdik ettiği halde, bütün gücüyle aldanma yurduna (dünyaya) çalışan kimseye hayret! Övünüp duran kişiye de hayret! Ki o bir damla sudan yaratıldı, sonunda bir cesede dönüşecek, bu arada ne olacağını da bilmiyor!”

İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, nr. 35503

Daha Kötü

Meşhur hadis ve fıkıh âlimi Muhammed b. Sîrîn rahmetullahi aleyh şöyle demiştir:

“Ensar’dan bir sahabi, oturup aralarında konuşan bir grubun yanından geçiyordu. Onların bâtıl şeyler konuştuklarını işitince dedi ki: Kalkın abdestinizi yenileyin! Çünkü söylediğiniz bazı sözler bedenden çıkan pislikten daha kötü.”

İbn Ebi’d-Dünyâ, Kitâbü’s-Samt

Bu Dünya

Tâbiînden sonraki neslin büyüklerinden Süfyân-ı Sevrî rahmetullahi aleyh şöyle demiştir:

“Dünya yerleşme yurdu değil, kalkıp gitme yurdudur. Sevinç yurdu değil, hüzün yurdudur. Dünyayı hakkıyla tanıyan kimse, refah ile sevinmediği gibi başına gelen kötü bir durumdan dolayı da üzüntüye kapılmaz.”

Ebû Tâlib el-Mekkî, Kaplerin Azığı

Gıybetin Tehlikesi

Tâbiîn döneminin büyük âlim ve zâhidlerinden Hasan-ı Basrî rahmetullahi aleyh demiştir ki:

“Vallahi gıybet, mikrobun bedeni harap etmesinden daha kısa zamanda kişinin dinini harap eder.”

İmam Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn

Sözler de Yazılıyor

Tâbiîn neslinin önde gelen müfessirlerinden Mücâhid rahmetullahi aleyh şöyle demiştir:

“Konuşulan kelimeler yazılır. Hatta bir adam oğlunu susturmak için ‘sana şunu alacağım’ dese ve almasa yalancılardan yazılır.”

İmam Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn

Deniz ve Bir Avuç Su

Hz. Ali radıyallahu anhu şöyle demiştir:

“Bütün hayırlar, iyiliğe yönlendirme ve kötülükten alıkoymanın sevabı yanında denize nispetle bir avuç su gibidir. Aynı şekilde iyiliğe yönlendirme ve kötülükten alıkoymanın cihad yanındaki durumu da denize nispetle bir avuç su gibidir. Allah Teâlâ yolunda yapılan cihadın, haramlardan sakınmak için nefsle verilen mücadelenin yanındaki durumu ise coşkun bir denizin yanındaki bir avuç su gibidir.”

Ebû Tâlib el-Mekkî, Kaplerin Azığı

Üç Özellik

İlk Müslüman olan sahabîlerden Hz. Ammâr b. Yâsir radıyallahu anhu şöyle demiştir:

“Her kim şu üç şeyi bir araya getirirse kendisinde imanı toplamış olur:

1. Kendi aleyhine de olsa hakkı gözetmek,
2. Herkese selâm vermek,
3. Darlık halindeyken infakta bulunmak.”

İmam Nevevî, Bostânü’l-Ârifîn

Dünyanın Özeti

En çok hadis rivayet eden sahabilerden Ebû Hüreyre radıyallahu anhu demiştir ki: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bana; 

Ey Ebû Hüreyre! Sana dünyayı, içindekilerle toptan göstereyim mi? diye sordu. 

– Evet, yâ Resûlallah, dedim. 

Bunun üzerine Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem elimden tuttu, beni Medine vadilerinden birine götürdü. Orada içinde insan kafatasları, pislikler, yırtılmış elbiseler ve çürümüş kemiklerin bulunduğu bir çöplük vardı. Allah Resûlü sallallahu aleyhi vesellem onları gösterip buyurdu ki:

– Ey Ebû Hüreyre! Bu kafalar sizin gibi (dünyaya) hırslı idi. Sizin gibi ümit ve beklentiye girerlerdi. Bugün ise derisi soyulmuş kemiklerden ibaretler. Sonra çürüyüp toz olacaklar. Şu pislikler onların yediği çeşit çeşit yemeklerdir. Onları nereden kazandı ise kazandılar, yediler ve karınlarından attılar. İnsanlar onlardan kaçar. Şu eski hırkalar onların süsü, giysisi idi. Şimdi rüzgârın savurduğu birer paçavra oldular. Şu kemikler ise üzerlerinde beldeler dolaştıkları hayvanların kemikleri. Artık kim dünyaya ağlamak isterse ağlasın! 

Zebidî, İthafü’s-Sâde




Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy