12. yüzyılın meşhur sûfî âlimi İmam Gazâlî rahimehullah “Kimyâ-yı Saâdet” adlı meşhur eserinde şöyle der:
Koğuculuk yalnızca bir kimsenin söylediğini diğerine anlatmak değildir. Bir kimsenin incineceği bir işi açığa vuran herkes koğucudur. Bu ister sözle, ister hareketle, isterse başka bir şekilde olsun. Sözle, işaretle, yazıyla başkasının hallerini açığa vurmak da koğuculuktur. Bir kimsenin incineceği bir şeyi açık etmek, az da olsa duyurmak caiz değildir. Fakat bir kimse gizlice başkasının malına ihanet etmişse bunu duyurmak câizdir. Bunun gibi Müslümanların zararına olan şeyler de duyurulur.
“Bir kimse senin için şöyle söyledi” veya “filanca senin hakkında şöyle yapıyor” gibi sözler sarfeden birini dinleyen kimsenin şu altı şeyi yapması gerekir:
1. Ona inanmamalıdır. Çünkü koğucu fâsıktır. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurât 6)
2. Ona nasihat etmeli ve bu günahtan onu alıkoymalıdır. Çünkü münkerden alıkoymak farzdır.
3. Ona Allah için düşmanlık beslemelidir. Çünkü koğucuya düşmanlık etmek farzdır.
4. Arkasından konuşulan kimseye suizanda bulunulmamalıdır. Kötü zan beslemek haramdır.
5. Anlatılanların doğruluğunu öğrenmek için tecessüse (gizlice öğrenmeye) yönelmemelidir. Çünkü Cenâb-ı Hak tecessüsü yasaklamıştır.
6. Kişi, dedikodu yapanı bu işten sakındırdığı gibi kendi nefsini de bundan alıkoymalıdır. Koğuculuğu başkasına nakletmemelidir. Kendisine anlatılanların üzerini örtmelidir.
Rivayet edildiğine göre, Ömer b. Abdülaziz rahmetullahi aleyhin huzuruna bir adam gelerek başka biri hakkında bir şeyler söyledi. Bunun üzerine Ömer b. Abdülaziz rahmetullahi aleyh şöyle dedi:
“İstersen senin durumunu bir inceleyelim. Eğer yalancı çıkarsan, ‘Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın’ (Hucurât 6) ayet-i celilesinde belirtilenlerden olursun. Eğer doğru söylediysen, ‘Çokça yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, fitne için söz taşıyan kimseye itaat etme’ (Kalem 10-11) ayet-i kerimesinde belirtilenlerden olursun. Eğer istersen seni affederiz.”
Bunun üzerine adam; “Ey müminlerin emîri, dedi; siz beni affedin, ben bir daha böyle bir şey yapmayacağım.”
Hikmet ehlinden birine bir arkadaşı ziyarete geldi ve bazı arkadaşlarının dedikodusunu yapmaya başladı. Bunun üzerine hikmet ehli zât o adama dedi ki:
“Ne kötü bir ziyaret yaptın! Üç cinayeti de beraberinde getirdin:
1. Kalbimi kardeşimden soğuttun,
2. Kalbimin huzurunu kaçırdın,
3. Sana olan güvenimi yok ettin.”