Üç Maymun
“Üç Maymun” deyimi, farklı kültürlerde ve dillerde aynı anlama gelen ifade kalıplarıyla birlikte evrensel bir benzetmedir. Demek ki insanlık ailesi olarak sorumluluktan kaçma, başkalarının sorunlarıyla ilgilenmeme gibi bir arızamız var.
Farklı toplumların, kültürlerin ve dillerin ortak hafızasında muhafaza ettiği, bugüne kadar yaşattığı bazı deyimler ve hikâyeler vardır. Bu deyim ve hikâyeleri çoğu zaman karşılaştığımız bir olay ya da bir durum karşısında nasıl davrandığımızı, nasıl tepki verdiğimizi anlatmak için kullanırız. İşte bu tarz ifadelerden biri de “Üç Maymun” deyimidir.
Daha çok “Üç maymunu oynamak” yani “Görmedim, duymadım, bilmiyorum” şeklindeki kullanımıyla hatırladığımız deyim, tarihin derinliklerinden bugüne doğru yaptığı yolculukta önceleri kötülükleri duymamayı, görmemeyi ve konuşmamayı ifade etmek için kullanılıyordu.
Ancak zaman içerisinde bu olumlu kullanımdan olumsuzluğu ifade eden anlama dönüştü ve insanın sorumluluklardan kaçmasını ya da karşılaştığı kötü durumları yok saymasını, görmezden gelmesini ifade eden bir deyime evrildi.
Peki, başlangıçta olumlu anlam taşıyan bu ifade ne oldu da insanın karanlık bir tarafını, sorumluluktan kaçma eğilimini dile getirir hale dönüştü?
“Üç Maymun” deyiminin kökenini ve tarihsel süreçte nasıl ortaya çıktığını irdeleyerek başlayalım. Farklı dillerde ve kültürlerde benzer ifadelere bakarak “üç maymun” deyiminin gündelik hayatta nasıl kullanıldığını anlamaya çalışalım.
Deyimin tarihi, anlam derinliği ve farklı kullanımlarıyla ilgili çıkacağımız bu kısa fakat ilginç yolculukta, modern insanın sorumluluklarla yüzleşme biçimlerini görebiliriz.
Deyimin kökeni
“Üç maymun” deyiminin kökenine dair en yaygın teori, Japon kültüründen türediği yönünde. Bu teoriye göre, deyim 17. yüzyılda Japonların millî inancı olan Şintoizm ve Budizm’de yer alan “Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru” adlı üç maymuna dayanıyor. Bu maymunlar sırasıyla görmeyen, duymayan ve konuşmayan anlamlarına geliyor. Ve “kötülüğe gözünü kapatma, kötülükten kaçınma, onu duymama ve konuşmama” ilkelerini temsil ediyor.
Aslında bu kavram, Japon toplumunda bilgelik ve ahlâkî değerlerin önemini vurgulamak amacıyla olumlu bir anlamda kullanılıyor. Ancak tarihî süreç içerisinde deyim bu anlamını kaybediyor ve sorumluluktan kaçmayı ifade etmeye başlıyor.
Sonuç olarak başta ahlâkî erdemlere atıf yaparken, sonraları bir şekilde insanın kişisel konforunu koruma isteğini anlatmanın aracına dönüyor.
Özellikle, insanlar zor durumlarla karşılaştıklarında veya başkalarının sorunlarıyla ilgilenmek istemediklerinde, “üç maymunu” oynarlar. Yani “görmezler, duymazlar ve konuşmazlar.”
Bu bakımdan “üç maymun” deyiminin gündelik dilde yaygınlık kazanması, ahlâkî bakımdan kötüye gidişe işaret ediyor denilebilir.
Diller farklı anlam aynı
Üç maymun deyimine benzer ifade kalıpları, dünya genelinde farklı dillerde ve kültürlerde bulunuyor. İngilizcede “Kör gözünden bakmak” (Turn a blind eye) deyimi, bir olayı ya da durumu görmezden gelmeyi ifade etmek için kullanılır. Almancada “Hiçbir şey duymamak, hiçbir şey görmemek, hiçbir şey söylememek” (Nichts hören, nichts sehen, nichts sagen) üç maymun deyiminin günümüzdeki anlamıyla bire bir aynıdır. Almanlar bu deyimi “sorumluluktan kaçma” söz konusu olduğunda kullanırlar.
Fransızcada “Devekuşu gibi davranma” (Faire l’autruche) kalıbıyla, devekuşlarının tehlike anında kafalarını gizleme refleksine atıf vardır. Bizde de “devekuşu gibi başını kuma gömme” deyimi kullanılır. Her ikisi de sorunlarla yüzleşmekten kaçınma durumunu ifade eder. Yani üç maymun deyimiyle ortak anlamda buluşur.
İspanyolcada “İsveçli gibi davranmak” (Hacerse el sueco) deyimiyle, İsveçliler nasıl davranmakla meşhur oldularsa, “bir durumu görmezden gelme ve sorumluluktan kaçma” hali anlatılır. Çincede üç maymun kavramına doğrudan atıfta bulunan ifade mevcuttur. Onlar bu ifadeyi kötülükten kaçınma anlamında olumlu manada kullanıyormuş.
İtalyanlar “Non vedo, non sento, non parlo” (Görmedim, duymadım, konuşmam) derken Ruslar “Hiçbir şey görmedim, hiçbir şey duymadım, hiçbir şey bilmiyorum” diyerek aynı durumu ifade ediyor.
Sonuç olarak “Üç Maymun” deyimi, farklı kültürlerde ve dillerde aynı anlama gelen ifade kalıplarıyla birlikte evrensel bir benzetmedir. Demek ki insanlık ailesi olarak sorumluluktan kaçma, başkalarının sorunlarıyla ilgilenmeme gibi bir arızamız var.
İnsanlık tarihi boyunca gelen binlerce nebî bu arızaları tamir etmek için uğraşmadı mı zaten? Görünen o ki ilâhî vahyin teklif ettiği ahlâk topyekûn benimsenmedikçe böyle deyimler yaşamaya devam edecek.