Düzeltme İhtiyacı
İlim tarihimizin en mümtaz şahsiyetlerinden biri de hiç şüphesiz Ebû Hâmid Muhammed el-Gazâlî’dir. Miladi 1111 senesinde vefat eden bu müstesna âlim, tasavvufu diğer İslâmî ilimlerle mezcetmiş, bütün ilimlerin hedefinin tasavvufta mündemiç olduğunu son derece ikna edici şekilde göstermiştir. Gazâlî rahmetullahi aleyhin en meşhur eseri İhyâu Ulûmi’d-Dîn’dir. Kısaca İhyâ olarak anılan ve 40 kitaptan oluşan bu eser, asırlar boyunca en bilinen, en çok okunan kitaplar arasındadır.
Bugünden bakıldığında eserin ismi hayli ilginçtir; çünkü ciddi bir iddia ortaya koyar. İsmin Türkçesinin “dinî ilimleri diriltme/hayat verme” olduğu bilindiğinde bu iddia anlaşılabilir. Demek ki Saadet Asrı’ndan yaklaşık beş asır sonra dinî ilmilerde bir hayatiyet sorunu çıkmış, bir şeyler ruhunu yitirmiş, beş asır önceki anlayış ve uygulamaya göre canlandırmak gerekiyor.
Bu sebeple İhyâ’nın ilk kitabının “Kitâbu’l-İlim” başlığını taşıması gayet bilinçli bir tercih. Burada hakiki ilim nedir, yerleşik ilim anlayışının defoları nelerdir, bilmenin hedefi ne olmalıdır, hangi bilginin ardına düşülmelidir gibi temel meselelerin yanı sıra, temel İslâmî kavramlardaki anlam bozulmaları da ele alınır.
Bu meseleyi tarihin tozlarına gömülmüş bir mesele olarak düşünmeyin. Bugün en çok şikâyet ettiğimiz hususlardan biri de İslâmî kavramlarla ilgili karışıklık ve cehalet değil mi? Ortalama insanımızın “din”, “şeriat”, “sünnet” gibi ana kavramlara bile nasıl tuhaf manalar verdiğini görüp şaşırıyoruz. Elbette bizim toplumumuz için makul bir gerekçe var: İslâmî eğitimden uzak kalmış olmak.
Diğer taraftan İslâmî konularla ilgili altyapısı, hassasiyetleri bulunan kardeşlerimiz de meselenin dışında değil. Hepimizin tashihe/düzeltilmeye muhtaç pek çok meselesi var. Kelime ve kavramlarımızı sahih muhtevasına göre öğrenmemiz, buna göre anlayış ve uygulama inşa etmemiz gerekiyor. Yani İhyâ bizim de başucu kitabımız.
Bu sebeple bu ay, Gazâlî merhumun İhyâ’da anlam bozulmasına uğradığını belirtip, asıl anlamını açıkladığı dört kavramı dikkatinize sunuyoruz. Bunlar İlim, Fıkıh, Tevhid ve Zikir/Tezkir. Hidayet Işık hocamız yazıyı bire bir İhyâ’dan alıntılamak yerine, adetimiz olduğu üzere uyarlayarak hazırladı. Yazının bu dört kavramla ilgili bilgimizi, bakış açımızı tashih etmenin yanında başka kavramlarla ilgili de düşünmeye, okumaya sevk edeceğini umuyoruz.
Mevlid-i Şerifinizi şimdiden tebrik ederiz. Ekim sayımızda buluşmak üzere inşallah.
SABAHATTİN AYDIN / saydin@semerkand.com