Kutlu Yolun Rehberi
Rufâiyye tarikatının pîri 12. yüzyılın meşhur sûfî âlimi Seyyid Ahmet er-Rufâî
kuddise sırruhû
“el-Burhânü’l-Müeyyed: Âşıkların Baharı” adlı eserinde şöyle der:
Kardeşler! Peygamberiniz aleyhissalâtu vesselamın büyüklüğüne, şanına tazimde bulunun, saygı gösterin. Çünkü O, Allah Teâlâ ile kulları arasında bir aracıdır. O, Allah Teâlâ’nın kulu, en sevdiği, resûlü, yaratılmışların en mükemmeli, peygamberlerin en üstünü; Cenâb-ı Hakk’a giden yolu gösteren, O’na çağıran, O’ndan haber verip emir alandır. O, Rahmân ve Samed olan Yüce Allah’ın huzuruna götüren vesile ve kapıdır. Ona tutunan gerçeğe tutunur, ondan ayrılan da haktan ayrılır. Bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:
“Hiçbiriniz, istekleri benim getirdiğime uymadıkça iman etmiş sayılmaz.” (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, nr. 1084)
Bilin ki Allah Resûlü sallallahu aleyhi vesellemin peygamberliği, hayatında olduğu gibi irtihalinden sonra da Allah Teâlâ’dan başka her şeyin yok olacağı güne kadar bâki kalacaktır. Bütün mahlûkat, O’nun geçmiş şeriatlerin hepsinin hükmünü kaldıran şeriati ile muhataptır. Onun mucizesi olan Kur’an ebedîdir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“De ki: Yemin ederim, bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak için insan ve cin cinsi bir araya gelip birbirine destek olsa dahi onun benzerini ortaya koyamazlar.” (İsrâ 88)
Her kim Resûlullah aleyhissalâtu vesselamın dosdoğru haberlerini reddederse Allah Teâlâ’nın kelâmını reddetmiş gibi olur. Biz Allah’a, O’nun Kitabı’na ve Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellemin getirdiklerinin tamamına iman ettik. Kur’an-ı Kerim’de buyrulmuştur ki:
“Yolun doğrusu kendisine apaçık belli olduktan sonra Resûlullah’a karşı çıkan ve müminlerin yolundan başkasını izleyen kimseyi saptığı yönde bırakırız ve onu cehenneme atarız. Orası varılacak ne kötü bir yerdir!” (Nisâ 115)
Sahabilerin en faziletlisi Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali el-Mürtezâ radıyallahu anhümdür. Sahabilerin tamamı hidayet üzeredir. Bu manada Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
“Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayete erersiniz.” (İbnü’l-Esîr, Câmiü’l-Usûl, 8/556)
Onların arasında geçen çekişmelerden bahsetmemek gerekir. Bize düşen sahabilerin iyilikleri anlatmak, onları sevmek ve övmektir. Allah hepsinden razı olsun. Öyle ise onları sevin, onlardan bahsetmek suretiyle bereketlenin ve onların ahlâkıyla ahlâklanmaya gayret edin. Resûllullah aleyhissalâtu vesselam ashabına şöyle buyurmuştur:
“Sizlere Allah Teâlâ’dan korkup sakınmanızı, başınıza idareci olarak tayin edilen siyah bir köle dahi olsa onu dinleyip itaat etmenizi tavsiye ediyorum. Çünkü aranızdan ömrü yetenler pek çok ihtilaflar göreceklerdir. İşte bu durumda size, benim sünnetime ve benden sonra gelecek olan hidayet rehberi râşid halifelerin sünnetine azı dişlerinizle sımsıkı sarılmanız emrediyorum. Dinde olmayan sonradan uydurulmuş işlerden sakının. Çünkü her bid’at sapıklıktır.”
(Ebû Dâvud, Sünnet 7)
