Aramak

Nasihatler

O’nunla Dostluk İsteyen

12. yüzyılın meşhur sûfî âlimi Ferîdüddin Attâr kuddise sırruhû “Pendnâme” adlı eserinde şöyle nasihat eder:  

Kardeşim! Zenginliğe, şana, şöhrete güvenme. Sana söylediğim bu nasihatleri aklında tut. Allah Teâlâ’nın kazâ ve kaderinden kaçmak fayda vermez; karşına ne çıkarsa razı ol. Dostlarıyla tek yürek olan, bütün muradına erer. 

Dünyada itibar sahibi olan kimdir, bilir misin? Haset bakışlı olmayandır. Bu devran insana vefa göstermez, sıkıntısı çoktur, insafı yoktur. Kederli günlerinde sana dert ortaklığı yapan kimseyi, mutluluk gününde de mutlaka ara. Nimet bolluğunda bir kimseye iyilik edersen, o da sana sıkıntıya düştüğünde yardım eder. Yüce Allah sana bir zenginlik verirse dostların da o devletten sebeplensinler. Derdinle dertlenen dostun, mutluluk gününde de sevinç ortağın olsun.

Evladım! Allah Teâlâ’yı tanımak için O’nun hakkında bilgi edin. Bir mürşid-i kâmil terbiyesiyle Rabbi’ni tanımayan kişi asla amacına ulaşamaz. Rabbi’ni bilen, hiçlikteki bekasını görür. Ârif olmayan kimse diri değildir, Cenâb-ı Kibriyâ’nın dostluğuna layık değildir. 

Kendi nefsini aciz görürsen Allah Teâlâ’nın ihsanının bolluğunu bilirsin. Ârif, Yüce Allah’ı tanıyan kişidir. Ârif olmayan kimse hakikatte insan cinsinden değildir. Ârif kimsenin gönlünde muhabbet ve vefa vardır, onun işi Yüce Allah’a hamdü senâ etmektir. Rabbü’l-Âlemîn’in irfan bağışladığı kimsenin gönlünde O’ndan gayrı bir şey yoktur. Ârifin nazarında dünyanın bir değeri yoktur. Hatta kendi varlığı bile gözünde değildir. 

Marifet, Allah Teâlâ’da kaybolmaktır. Böyle olmayan kimse nasıl ârif olabilir? Hakikat mertebesine ulaşan kişi, dünyadan ve âhiretten feragat etmiş, Hak Teâlâ’dan başkasından alakasını kesmiştir. Gayesi Cenâb-ı Kibriyâ’ya kavuşmaktır. Çünkü o mutlak olarak kendinden geçmiştir.

“Bu dünya neye benzer?” diye sorarsan, söyleyeyim sana; uykuda görülen düşe benzer; uyandığın zaman gördüğün rüyadan hiçbir eser kalmaz. Her kişinin ölmesi de böyle değil midir? İnsan doğar ve göçer, fakat yanında hiçbir şey götüremez. Kimin güzel ameli varsa âhiret yolunda onu yanına yoldaş eder.

Ey oğul! Değerli, itibarlı bir insan olmak istiyorsan takva yolundan ayrılma. Din evi takvayla sağlamlaşır; aç gözlülük yüzünden de viran olur. Takva ilminden ders alanların Yüce Allah’tan başka her şeyden uzak durmaları gerekir. Rabbü’l-Âlemîn’den korkmak, takva yolu ile doğar; takva ehli olmayan kimse rezil olur. Takva ile kendini doğru yola getiren, daima Allah rızası için iş yapar. Böyle olmayıp da Cenâb-ı Hak’tan dostluk isteyenleri yalancı say. 

Takva nedir bilir misin? Haramı ve şüpheliyi terk etmek; giyecekten, içecekten ve yiyecekten kalbini koparmaktır. Her ne kadar bu nimetler helâl ise de ihtiyaçtan fazlası olunca takva ehlinin indinde günah ve vebaldir. Takva ilim ve amel ile beraber olunca, sana güzel ihlâs yaraşır.

Ey kul! Ansızın günah işlersen eğer, hemen tevbe istiğfar et. Bir günah peşin olarak geldiyse onu veresiye ödemenin bir faydası olmaz. Yaşama ümidiyle tevbede tembellik yapmak hatadır.

Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy