Hijyenik ama Kirli
İslâm Ümmeti’nin asırların içinde parlayan yıldızlarından biri olan Ebû Hâmid Muhammed el-Gazzâlî, meşhur eseri İhyâ’da ilginç bir şey söylüyor. İslâm’ın ilk nesillerine, yani Selef-i Sâlihîn’e “temizlik” denilince akıllarına önce manevi temizlik geliyormuş. Yani onlar için temizliğin öncelikli anlamı bizde olduğu gibi beden, elbise, ev vs. temizliği değilmiş.
Kanaatimizce “manevi temizlik” ifadesinden başlayarak meseleyi düşünmek gerekiyor. Biz manevi temizlik diyoruz, çünkü yaşayan Türkçe’de başka isabetli kelime yok; terk etmişiz. Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere kaynaklarımız “nefs temizliği” diyor. Şems suresindeki ayetin meali şöyle: “Nefsini temizleyen kurtuldu.” Meallerimiz “benliğini temizleyen”, “kendini temizleyen” gibi ifadelerle karşılamaya çalışmışlar nefs temizliğini. Görüldüğü üzere konunun tarifi bile başlı başına bir mesele bugün için. Ama Allah’tan okuyucularımız meseleyi biliyor, anlıyor.
Biz temizlik konusunda bugünün “dışı seni içi beni yakar” halini göz ardı edip nefs temizliğine dikkat çekmek istiyoruz. Nefsi kirleten etkenler neler olabilir? Ya da şöyle soralım: Ne olursa nefs kirli demektir? Haset, kin, kibir, ikiyüzlülük, yalancılık, sahtekârlık, merhametsizlik, düşmanlık gibi ahlâkî rezillikler kapsamında sayılan özellikler birer kirdir, temizlenmesi gerekir. İşte nefs temizliği bu.
Ahlâk kitaplarımız, ahlâkın kişinin özüne ait bir özellik olduğunu, ancak ahlâklı insanın yapıp ettik-lerinin ahlâklı olabileceğini söylüyor. Dolayısıyla nefs temizliği aynı zamanda bir ahlâk güzelleştirme işlemi.
Temizlenip arınmanın hem peşin hem âhirete bırakılmış pek çok meyvesi var. Hadis-i şeriften anlıyoruz ki bunlardan biri de rızık genişliği. Rızıkla temizliğin ne alakası var, diye sorulabilir. Önce bugünün biliminin, tamamen ilgisiz görünen durumların ne kadar birbiriyle irtibatlı olduğunu, hatta aralarında sebep-sonuç ilişkisi bulunduğunu şaşırarak keşfetmeye başladığını hatırlayalım. Temizlik ve rızık ilişkisini ise yazımıza havale edelim.
Ramazan bayramınızı tebrik ediyoruz. Mayıs sayımızda buluşmak üzere inşallah.
SABAHATTİN AYDIN / saydin@semerkand.com