Cennetin Anahtarı
12. yüzyılın meşhur sûfî âlimi Ferîdüddin Attâr kuddise sırruhû “Pendnâme” adlı kadim eserinde şöyle nasihat eder:
Ey oğul! Elinden geldiğince nefsinin isteğini reddet, sakın onun tuzağına düşme. Nefsinin isteklerini ayağının altına al, kötü huylu nefsin ağzının payını ver. Nefs ve şeytan seni kör kuyulara atmak için yoldan çıkarır. Nefsinin başını ez, daima onu hor gör, elinden geldiğince onu kirlerden uzak tut.
İsteklerini yaparak nefsini doyuran kimse, onu günah işlemekte bir pehlivan haline getirir. Onu uyku ve yeme hususlarında terbiye et ki kalp gözünün yırtıkları dikilsin.
Damağını lezzetli yemeklerden temiz tut ki günaha ve belaya düşmeyesin. Su ve yemekle karnını ağzına kadar doldurup da hayvan gibi kendine yatacak yer arama. Eğer oruç değilsen gündüz az ye, çok yemekten sakın. Sen dört ayaklı hayvan değilsin.
Ey gece gündüz uykuda olan kimse! Mezarın için bir ışık yak. Uyku ve yemek, hayvanların işinden başka bir şey değildir. Gaflet uykusunda olanların bu hayvanlardan farkı yoktur.
Ey oğul! Kabirde istirahat istersen kalk! Eğer kendinden haberdar isen uyarılmadan uyan. Bu alçak dünyaya gönül bağlamak hatadır, elini eteğini çek ondan. Niçin alçak dünyaya gönül bağlarsın? O dünyada ebedî değilsin sen.
Ey derviş! Dışını fazla süsleme ki içinin aydınlığı dolunay gibi olsun. Her güzel yüzlünün tâlibi olma, ipek ve atlas (pahalı, gösterişli) giysilere heves etme. Nefsin hevâ ve heveslerinden geç, Allah Teâlâ’ya kul ol. Sana ebedî hayat lazımsa gösterişi terk et. Dervişlik giysisine bürün, dünyadan isteğini kes.
Ey üstüne gösterişli elbiseler giyinen kimse, önce kalbini kibirden temizle. Eğer ilâhî huzurda nasiplenmek istersen, git üzerindeki gösterişli elbiseleri çıkar, gösterişsiz ol. Üzüntüsüzlük hali talep etme; rahatı terk eyle ve dünya ile huzur arama.
Eğer aklın bildiklerinle beraberse sâlih ol ve sâlih kimselerle otur. Dervişlerden başkasıyla oturup kalkma. Onların gıybetinden sakın. Evliyayı sevmek cennetin anahtarıdır.
Dervişin giysisi sıradan giysilerden başka bir şey değildir. Derviş arzularının peşinden boş işlere koşmaz. Allah dostu kimse güzel ev ile bahçe sevdasında değildir. Onun kalbinde Cenâb-ı Hakk’a kavuşma derdinden, O’nun aşkından başka bir şey yoktur.
Ey yiğit kimse! Nefsinin başını ayaklar altına almadıkça Yüce Allah’ın dergâhını nasıl bulabilirsin? Gökyüzüne kadar saraylar diksen de sonunda gireceğin yer toprağın altı değil mi?
Ey oğul! Âhiretten habersiz olma, gafiller gibi bâtıl yola sapma. Dünyanın belaları karşısında çokça sabredenlerden ol, sana nimet verildiği zaman da çokça şükreden biri ol.