Gizlenen Üç Şey
Hüccetülislâm İmam Gazâlî kuddise sırruhû şöyle nakleder:
Cafer-i Sâdık rahmetullahi aleyh demiştir ki:
Allah Teâlâ üç şeyi üç şeyde gizlemiştir:
• Rızasını emrine uymada gizlemiştir. Hiçbir taat ve hayrı küçük görüp terketmeyin; belki Allah’ın rızası ondadır.
• Gazabını günahlarda gizlemiştir. Sakın hiçbir günahı küçümseyip işlemeyin, Allah’ın gazabı onda olabilir.
• Velîlerini mümin kulları içinde gizlemiştir. Sakın hiç kimseyi hakir görmeyin; sıradan biri zannettiğiniz bir kimse Allah Teâlâ’nın velîsi olabilir.
İmam Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn
Komşu Hakkı
Sûfî âlimlerden İmam Haddâd kuddise sırruhû komşuluk hakkı hususunda şöyle der:
“Komşunun hakkı çok büyüktür. Ona iyilikte bulunmak dinin en mühim gördüğü hususlardandır. Komşuya yapılacak iyilik, imkân nispetinde ona bol bol ihsanda bulunmanın yanı sıra ona eziyet etmemekle ve eğer sana eziyet verecek olursa buna tahammül etmekle tamam olur. İşte bu, imanı kâmil olan bütün müminlerin vasfıdır.”
İmam Haddâd, Dinî Nasihatler
Amelleri Çoktu
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bir defasında;
– Kıyamet günü bazı topluluklar getirilir. Amelleri Tihâme Dağı büyüklüğündedir fakat cehenneme atılmaları emredilir, buyurdu. Ashab-ı Kiram;
– Ey Allah’ın Resûlü! Onlar namaz kılarlar mıydı, diye sordular. Bunun üzerine buyurdu ki:
– Evet, namaz kılarlar, oruç tutarlar, geceleri ağlayıp inlerler, fakat önlerine bir dünyalık geldiğinde (helâl haram demeden) hemen üzerine atlarlardı.
Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ
“Siz sevdiğiniz şeylere ancak sevmediğiniz
şeylere sabrederek ulaşırsınız.”
Hz. İsa aleyhisselam
Ümit ve Korku
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ölmek üzere olan bir adamın yanına girdi ve;
– Kendini nasıl hissediyorsun, diye sordu. Adam;
– Kendimi günahlarından korkar ve Rabbim’in rahmetini ümit eder bir vaziyette hissediyorum, dedi.
Bunun üzerine Allah Resûlü sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
– Hangi kulun kalbinde bu iki duygu (ümit ve korku) toplanırsa, Allah ona ümit ettiğini verir ve onu korktuğu şeyden güvende kılar.
Tirmizî, Cenâiz 11
Allah Korkusunun Derecesi
İlk dönem sûfîlerinden Zünnûn-i Mısrî kuddise sırruhûya;
– Kul ne zaman Rabbi’nden korkan biri olur, diye soruldu. O da şu cevabı verdi:
– Kul kendini, hastalığı uzamasın diye her şeyden korunan hasta durumuna getirdiği zaman Allah’tan korkan biri olur.
Kuşeyrî, Risâle
“Kim bir şeyden korkarsa ondan kaçar.
Yüce Allah’tan korkan ise O’na koşar.”
Ebü’l-Kasım Hakîm rahmetullahi aleyh
Çamura Düşünce
İmam Gazâlî kuddise sırruhû şöyle nakleder:
Anlatıldığına göre sâlihlerden biri çamurlu bir yolda yürüyor, kirlenmesin diye elbisesini yukarı çekiyordu. Bir ara ayağı kaydı ve çamura düşüverdi. Bunun üzerine kalkıp çamurun ortasından yürümeye ve ağlamaya başladı. Niçin ağladığı sorulunca dedi ki:
– Şu hâlim, günaha bulaşmaktan sakınan fakat bir iki günah işleyince de kendini tamamen bırakan kulun hâline benziyor, buna ağlıyorum.
İmam Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn
Dostta Aranılacak Özellikler
İmam Gazâlî rahmetullahi aleyh şöyle demiştir:
“Biriyle dost olmak istediğinde, o kişide şu beş özelliğe dikkat et:
İmam Haddâd, Dinî Nasihatler
Yolcu Gibi
Hz. İsa aleyhisselam Havarilerine şöyle demiştir:
“Ey Havariler topluluğu! Ben sizin için dünyayı yüzüstü yere serdim; benden sonra onu canlandırıp ayağa kaldırmayın (bütün emek ve gayretinizi ona vermeyin). İçinde Allah’a isyan edilmesi dünyanın kötülüğünün alametidir. Âhiretin de ancak dünyayı terk etmekle ele geçmesi de dünyanın kötülüğünün ayrı bir delilidir. Dikkat edin! Dünyanın üzerinden geçip gidin, onunla uğraşmayın. Bilin ki bütün günahların kaynağı dünya sevgisidir. Nefsin nice zevkleri vardır ki sahibine uzun sürecek üzüntüler getirir.”
İbn Ebi’d-Dünyâ, Zemmü’d-Dünyâ
İyi ve Kötü Arkadaş
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:
“İyi arkadaşın misali, güzel koku satan kimsenin misali gibidir. O sana ya kokusundan sürer veya sen ondan satın alırsın. Yahut onunla beraber olduğun sürece güzel kokudan istifade etmiş olursun. Kötü arkadaşın misali ise, körük çeken demircinin misali gibidir. O ya elbiseni yakar veya kötü koku ve dumanından rahatsız olursun.”
Tirmizî, Birr 64
Allah Teâlâ’nın Merhameti
Kûtü’l-Kulûb adlı tasavvufî eseriyle tanınan Ebû Tâlib el-Mekkî kuddise sırruhû şöyle nakleder:
Öncekilerden birinin şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Kul herhangi bir günah işlediğinde üzerinde bulunduğu yer onu içine batırmak, kendisini örten gök de bir parça halinde kafasına düşmek için Allah’tan izin isterler. Allah Teâlâ da onlara şöyle hitap eder: ‘Kulumu bırakın, süre verin, onu siz yaratmadınız. Eğer onu siz yaratmış olsaydınız şüphesiz acırdınız. Bekleyin, umulur ki tevbe eder, kendisini affederim. Belki kötü hâlini güzelleştirir, kötülüklerini iyiliğe çeviririm.’”
Ebû Tâlib el-Mekkî, Kalplerin Azığı