Aramak

Nasihatler

Dostluğa Sığmayan Haller

12. yüzyılın meşhur sûfî âlimi Ferîdüddin Attâr kuddise sırruhû “Pendnâme” adlı eserinde şöyle nasihat eder:

Ey oğul! Dostun sana zarar veriyorsa durma, alakanı kes onunla. Seni insanların içinde açıkça kötüleyen kimseyi dostun sayma, onunla yoldaş olma. Sarhoşla asla ahbaplık kurma, öyle kimselerden kendini uzak tut. Zekâtını vermeyen zenginden hayatta olduğun sürece uzak dur. Sadece menfaati için sana yanaşan kimseye mesafeli ol. 

Ey oğul! Hilekârdan uzak dur. Çünkü âlemlere nur saçan Allah Teâlâ onların düşmanıdır. Halktan faiz alan kimselere merhaba bile deme. Hasta insanların ziyaretlerine git, zira bu ahlâk insanların en hayırlısı olan Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem’in sünnetidir. Elinden geldiğince susamışlara su ver, dostlara meclislerde hizmet et. Yetimlerin de gönlünü al ki Cenâb-ı Mevlâ seni daima aziz kılsın. Çünkü bir yetim ağlamaya başlayınca Hak Teâlâ Arş-ı Âlâ’yı sallar, böyle bir kimseyi ağlatanı cehennem ateşine koyar. Hasta bir yetimi sevindiren kişi, kendisine cennet kapısını açık bulur.

Ey oğul! Sırrını ifşa eden insandan uzak dur. Gençliğinde ihtiyar kimselere hürmet göster ki sana da başkaları saygı göstersin. Güçsüzlere ve fakirlere merhamet etmen hoştur, çünkü bu meziyet Allah dostlarına ait güzel huylardandır. 

Oğul! Tok karnına asla yemek yeme ki kalbini öldürmeyesin. İnsanın oburluktan sıhhati bozulur; çok yemek hastalığın tohumudur. Nasipsiz haset ediciye rahat yoktur. Bedbaht olan yalancıda da vefa yoktur. Ahlâksızın tövbesi nasıl samimi olur? Şüphesiz cimrilerin iyiliği pek az olur. İkiyüzlüleri daima düşman bil, onlardan ve işlerinden davacı ol. İmanının su gibi saf olması için daima helâl rızık iste, haram azık peşinde koşanın kalbi ölüme mahkûmdur.

Ey oğul! Yiğitlik nedir bilir misin? İlk önce, gizli yerde Allah korkusudur. Kişi günah işlemeden önce istiğfar ederse sevapları günahlarından ağır basar. Zayıflara, yoksullara iyilik eder, yardımda bulunursan sâlih kişilerin yaptıklarını yapıyorsun demektir. Allah dostlarının safında yer alanlar, sıkıntı zamanında bile cömert olurlar. 

Ey oğul! Kâmil zatların meclisine katıl, Allah Teâlâ’nın nice ihsanları var burada, gelip nasiplen. Kâmil sıfatlarını taşıyanlar, düşmanın ayıplarını bile dillendirmezler, hasımlarının bile helâkini istemezler. Onlar insanların üzüntülerine üzülürler, hüzünlü yaşarlar. Yüce Allah’ın mert kulları, kendilerine sıkıntı ve bela gelse bile kimseden insaf ve adalet istemezler. Hak Teâlâ’nın yiğitlerinden olan kimselerin yoluna ayak basanlar nefslerinin peşlerinden koşmazlar. 

Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy