Aramak

Çocuklar ne ister?

Bu sorunun cevabını vermek, hiçbir anne-baba için zor olmasa gerek. Tabii ki oyun ve oyuncak… Hepimiz küçükken balonlarımızın peşinden koşar, uçurtma uçurur, misketle “kafa karış”, “kuyu” ya da “müselles” oynar, bisiklete ya da annemizin oklavasına at diye biner, top oynar bazen de kavga ederdik.
Bugünün çocukları her ne kadar ağırlıklı olarak bilgisayar ve atari oynuyorlarsa da, onların dünyasında da oyun ve oyuncaklar çok önemli bir yer tutmaktadır. Yetişkin bir insanda, yoğun duygu ve istekler toplumsal kural ve değer yargıları tarafından günlük hayat içinde sınırlanmaktadır. Bu durumlar zaman zaman stres ve sıkıntı olarak karşımıza çıkmakta ve psikolojik yönümüzü olumsuz yönde etkilemektedir. Vücudumuz bu durumlarda hayal kurma ve rüyalar yardımı ile içimizdeki problemleri biraz olsun çözmeye çalışmaktadır. Çocuklarda ise bu konu oyun ile sağlanmaktadır. Ayrıca oyun çocuğun günlük kaygılarını azaltarak olumlu ilişkiler kurmasına da yardımcı olmaktadır. Oyun oynamak her çocuk için gereklidir ve aynı zamanda sağlıklı olduğunun da bir göstergesidir. Çocuğun yaşına göre oyun ve oyuncak seçimi oldukça zordur. Oyun ve oyuncak seçiminin doğru ve sağlıklı yapılabilmesi, çocukların gelişim evrelerinde zihinsel, duygusal ve davranışsal yönden ihtiyaç duydukları hayat becerilerinin neler olduğunun bilinmesine bağlıdır. Ayrıca bu becerilerin bütünlük içinde birbirlerini desteklemesini sağlayabilecek oyun araçlarının da göz önüne alınması gereklidir. Temel prensip olarak şunu belirtelim: Çocuğun oyuncağını seçerken kendi istek ve beğenilerimiz yerine, çocuğun yaşını ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmanın yanı sıra, eğer yaşı müsait ise oyuncak hakkında onun da fikrini almak oldukça yararlı olacaktır. Oyun ve Oyuncak Seçiminde Çocuklara Nasıl Yardımcı Olalım? Altı aylıktan küçük bir çocuk ses, şekil ve renklere karşı duyarlıdır. Bu dönemde görsel ve işitsel duyulara yönelen hareketli oyuncaklar onun dikkatini çeker ve neşelendirir. Yatağın üzerine asılabilen, sallanınca ses çıkaran renkli cisimler ve çıngırak bu dönemin vazgeçilmez oyuncaklarıdır. Oturmaya başladığı yedinci aydan itibaren çocuk uzanabildiği her şeyi yakalamaya, yakaladığı her şeyi de ağzına götürmeye çalışır. En çok hoşlandığı şeyler, bir elinden diğerine kolayca geçirebildiği renkli halkalar, avuçlayabildiği plastik küpler, kemirebildiği kauçuk nesneler, hırpalandığı zaman bozulmayan yumuşak bebek ve hayvancıklardır. Tutunarak da olsa ayağa kalkabildiğinde, eline geçen şeyleri yere atmaktan zevk aldığından, zıplayan, yere düşünce ses çıkaran oyuncaklar ilgi odağıdır. Boy boy renkli toplar, içiçe geçebilen kutular bu dönemin oyuncaklarıdır. Artık evin içinde rahatça dolaşabilen çocuk, üstüne binip oturabileceği büyük hayvan türü oyuncakları, küçük sandık, sepet ve tabureleri seçer. İki yaşında bütünü parçalara ayırmak, kutuyu doldurup boşaltmak, kule ve köprü yapmaktan zevk alır. Bu dönemde çocuğun ilgisini çeken diğer oyuncaklar arasında mutfak eşyaları, farklı boyutlardaki plastik parçalar, saçları ve elbiseleri olan bebekler ve arabalar yer alır. Sonraki dönemlerde anne-babasını taklit etmeye başlayan çocuk için minyatür marangoz ya da mutfak setleri gözde oyuncaklardır. Oda takımları, kova-kürek gibi oyuncaklar da ilgi çekicidir. Üç yaşından sonra üç tekerlekli bisiklet en çok sevilen oyuncak iken, yenilikler keşfetmeye başlayan çocuk tahta blokları veya büyük parçalardan oluşan plastik parçalarla çeşitli şekiller oluşturmaktan büyük zevk alır. Kum, oyun hamuru gibi şekil verebileceği, el becerisini geliştirmek yanında hayallerini gerçekleştirebileceği oyuncaklar bu dönemden sonra en sık oynanan oyuncaklardır. 3-5 yaşları arasında hayal kurma ve keşfetmeye (evcilik, okul oyunları ile bebekler, mutfak ve doktor muayene aletleri), dil gelişimine (renkli tuşları olan piyano, müzik ve öykü kasetleri ile kuklalar gibi) ve aritmetiğe hazırlamaya (resim ve sayı eşleme oyunları ve sayı kartları) yönelik oyuncaklar onlara sunabileceğimiz doğru seçimler olacaktır. 6-8 yaşları arasında toplumsal gelişim ve işbirliği ile ilgili (top, seksek, dama, minyatür arabalar), zihinsel beceriler ve algısal hareket becerilerini sağlayan (maketler, yap-boz oyunları) ve keşfedici anlatım oyuncakları (parmak boyası, kağıt hamuru, karakalem-suluboya ya da pastel boyalarla resimler, oyun hamurları, sessiz sinema gibi oyunlar) dünyasını zenginleştirecektir. 9-11 yaşları arasında sorun çözme yetenekleri (karmaşık masa üstü oyunları ve video oyunları), ince-ayrıntılı hareket becerileri (küçük parçalı, karmaşık yap-boz oyunları, üç boyutlu model uçaklar, uzaktan kumandalı araçlar, kumaş boyama, ağaç işleme ve akvaryum bakımı) ve stratejik yeteneklere yönelik oyun ve oyuncaklar (sözcük türetme, monopol, tenis, ping-pong ve atari gibi) sorumluluk duygusunu arttırmakta, problem çözme becerisini geliştirmekte ve aynı zamanda kas gelişimine destek vermektedir. 12 yaşın üzerinde de soyut düşünme ve akıl yürütmeye yönelik oyun ve oyuncaklar (basit mikroskop ya da teleskop, kimya ya da elektronik setleri gibi) ile bağımsız hayat becerileri kazanmaya yönelik (yürüyüş, bisiklete binme ve kamplar gibi) oyun ve oyuncaklar tavsiye edilmelidir. Ancak unutulmaması gereken önemli bir husus da, oyunun amacına ulaşması için özellikle cinsel ve saldırgan dürtülerden arındırılması gerekliliğidir. Oyun bir eğlencedir, ancak sadece bir eğlence, bir zaman kaybı olmadığı gibi, olumsuz bir faaliyet olarak da görülmemelidir. Oyun ekonomik ve sosyal durumu ne olursa olsun, her çocuk için temel bir ihtiyaçtır. Oyuncak Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir? Oyuncak alırken; * Çocuğun yaşı, kişiliği düşünülmeli, * Her zaman cinsiyet ayırımı yapılmamalı (örneğin erkek çocuğa bebek, kız çocuğa araba alınabilir), * Oyuncak almak sürekli ödül olarak kullanılmamalı, çocuğun oyuncağa ihtiyacı olduğu bilinerek zaman zaman alınmalı, * Oyuncak alımında aşırıya kaçılmamalı, * Özellikle bebeklik döneminde alınacak oyuncakların kırılmayan, yumuşak, emniyetli, yıkanabilir cinsten olmasına özen gösterilmeli, * Küçük yaşta parçaları büyük, yaş ilerledikçe parçaları küçük oyuncaklar seçilmeli; (parmak kasları geliştikçe avuçla kavrama, yerini üç parmakla, daha sonra iki parmakla kavramaya bırakır.), * Evdeki artık malzemelerden de oyuncak yapılabileceği unutulmamalıdır. İpe dizilmiş boş makaralar gibi. * Evde oyuncakların yerleştirilebileceği bir dolap-köşe-kutu v.s. olmasına da dikkat edilmelidir.? Görsel Malzemelerin Bebeğin Öğrenmesine Etkileri Bebeğin öğrenmesinde görsel malzemenin önemli bir yer tuttuğu düşünülerek, resim ve kitaplardan da yararlanılabilir. Canlı renklerde, büyük boy ve ayrıntısız resimleri olan kitapların anne baba tarafından okunması, kısa masallar anlatılması, resimlerin birlikte incelenmesi bu yaşlarda bebeğin; * Dil gelişimini hızlandırır, kelime bilgisini arttırır, konuşması için fırsat yaratır ve destekler, * Çevresini tanımasına yardımcı olur, * Anne-baba-bebek ilişkisini arttırır, * Hayal gücünü geliştirir. Bebeğin teyp gibi mekanik bir sesten masal dinlemesi yerine, kendisi ile ilgilenen kişi ile aynı mekânı paylaşması, bedensel temas içinde (kucakta veya yan yana oturarak) ses tonu ve mimiklerin değişimini gözlemesi, kendisine zaman ayrıldığını hissetmesi yukarıda belirttiğimiz yararları pekiştirecektir. Dokunma yolu ile de bebeğin kitabı-kağıdı tanıması sağlanmalıdır. Bebeklerin bu dönemde parmakları yeterince gelişmediğinden, sayfaları tek tek açamayacakları, ani hareketlerle sayfaları kırıştırabilecekleri, yırtabilecekleri göz önüne alınarak, bu yaş dönemi için hazırlanan kalın sayfalı kitaplar seçilmesi uygun olur.
Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy