Aramak

Dost Var Düşman Var

İmam Gazâlî rahmetullahi aleyh “İhyâu Ulûmi’d-Din” adlı eserinde dostluğun edepleri konusunda şu uyarıları yapar:

Bil ki her insan sohbet (özel arkadaşlık, kardeşlik ve yoldaşlık) için uygun değildir. Rasulullah aleyhissalâtu vesselam şöyle buyurmuştur:

“Kişi, arkadaşının dini (gidişat ve yaşantısı) üzere hareket eder. Öyleyse herkes kiminle dostluk yaptığına iyi baksın.”(Ebu Davud, Edeb, 16 nr. 4833; Tirmizî, Zühd nr. 2278)

Bunun için herkesin, yakınlık kuracağı kimsede olması gereken haslet ve vasıfları bilmesi gerekir. Sohbetten istenen faydanın elde edilmesi için bunlar şarttır. Şartın manası, maksada ulaşmak için gereken şeydir. Maksada göre şartlar ortaya çıkar. Arkadaşlıktan dinî ve dünyevî faydalar beklenir.

Dünyevî faydalar, kendisiyle yakınlık kurulan kimsenin malından ve makamından faydalanmak ya da onu görmek veya yakınında bulunmak suretiyle huzur bulmaktır ki, bu bizim gayemiz değildir.

Dinî faydalara gelince, bunda da birçok farklı hedef vardır. Bazıları şunlardır:

  • İlminden ve amelinden istifade etmek.
  • Kalbi karıştıran, ibadetten alıkoyan şeylerin zararından korunmak için halinden istifade etmek.
  • Maişet peşinde vaktini zayi etmekten korunmak (ve böylece ibadet ve hizmete yönelmek) için yakınlık kurduğu kimsenin malından istifade etmek.
  • Önemli işlerinde ve musibet anlarında kendisinden yardım istemek, zor hallerde kuvvet bulmak.
  • Yakınlık ettiği kardeşinin duasıyla bereketlenmek.
  • Ahirette şefaatini beklemek.

Önceki sâlihlerden biri demiştir ki: “Allah için kardeşlerinizi çoğaltın. Çünkü her (sâlih) mümin için şefaat izni vardır. Belki kardeşinin şefaatine nail olup cennete girersin.”

Garibü’t-Tefsir’de; “Allah, iman edip sâlih ameller yapanların duasını kabul eder ve onlara lütfundan fazlasını verir.” (Şûrâ 26) ayetinin tefsirinde şu yorum nakledilmiştir: Allah Tealâ onları kardeşlerine şefaatçi kılar, kardeşlerini onlarla birlikte cennette koyar.”

Denilmiştir ki: Kıyamet günü bir kul affedildiğinde kendisine şefaat yetkisi verilir, o da Allah için sevdiği kardeşlerine şefaat eder. Bunun için önceki sâlihlerden bir grup, insanlara yakınlaşmaya, ülfete ve aralarına katılmaya teşvik etmişler, uzleti ve tek başına yaşamayı kötü görmüşlerdir.

Bunlar yakınlığın dinî faydalarıdır. Fakat bunların gerçekleşmesi için bazı şartlar vardır. Özetle yakınlık kurulacak kimsede şu beş vasfın bulunması gerekir:

  • Akıllı olması,
  • Güzel ahlâk sahibi olması,
  • Fâsık olmaması, takva sahibi olması,
  • Bid’atçi olmaması,
  • Dünyaya düşkün olmamasıdır.
Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy