Aramak

Tavan Arası Nisan 2022

İnsan Halleri

Yanlış Ezberler

Osmanlı’ya dair tahkike muhtaç pek çok ezberimiz var. Bize nasıl sunuldu, öğretildi ise öyle inanıyor, öyle anlatıyoruz. Oysa kendi kaynaklarımızı biraz araştırsak öyle olmadığını, bize sunulanla hakikatin farklı olduğunu göreceğiz.

Bu ezberlerden biri de Osmanlı’nın çöküşe gittiğini göremediğidir. Oysa daha 17. asrın ilk çeyreğinde Koçi Bey, devlet idaresine gidişata dair önemli raporlar sunmuştur. Henüz Osmanlı’nın ömrünün yarısıdır. İhtişamlı Kanunî devrinden elli yıl sonrasıdır. Koçi Bey’den çeyrek asır sonra da Kâtip Çelebi padişahın talebi üzerine Düstûru’l-Amel li Islâhı’l-Halel adlı durumu anlatan risalesini yazmıştır.

Bu eserin yazılış hikâyesi, aynı zamanda bu bahsettiğimiz ezberin de yanlışlığının delilidir. Gelin Kâtip Çelebi’den dinleyelim:

“Hicrî tarih 1063 (miladî 1653) senesine eriştiğinde, Osmanlı Devleti de 364 yaşına ulaşmıştı. İlâhî usulün icabı, medenîleşmenin tabiatı, insanlığın sosyal durumunun bir gereği olmak üzere, Osmanlı Devleti’nin bir takım bozulma alametleri; devletin karakteri ve yapısında bazı değişiklik işaretleri görülmeye başlandı. ‘Duruma göre hükümdarlara ilham vaki olur’ sözü gereğince, dünya için sığınak olan Padişâh hazretleri tarafından yerine getirilmesi ve uyulması şart olan şöyle bir ferman sâdır oldu: ‘Tecrübeli kişiler ile görmüş geçirmiş divan mensupları bir araya gelip meseleyi aralarında görüşsünler ve bu derdi giderecek çarenin ne olduğunu düşünsünler.’”

Ayın Kelimesi: Şerh

Dilimize Arapçadan girmiş olan “şerh” halen kullandığımız kelimelerdendir. Gelin bu kelimeyi ve kardeşlerini yeniden hatırlayalım.

Şerh: 1. Açma, ayırma, yarma. 2. Bir metni, bir kitabı ayrıntılarına inerek açıklama, yorumlama. 3. Bir kitabı açıklamak için yazılmış eser. 4. Açık açık anlatma, izah. 5. Tapu kütüğüne yazılan açıklama notu.

Şerha: 1. Dilim, parça. 2. Bıçak yarası, kesik ve yarık izi.

Şârih: Şerheden, açıklayan, bir eseri açıklamak üzere başka bir eser yazan kimse.

Teşrih: 1. Bir meseleyi bütün yönleriyle inceden inceye tetkik edip açıklama, açma, meydana çıkarma. 2. Bir cesedi incelemek için kesip açma, otopsi. 3. Anatomi ilmi. 4. Kesme, parçalara ayırma.

Bir Beyit Bir İzah

“Verirsen cânını cânân senindir
Düşersen derdine dermân senindir”

Derviş şairlerden Usûlî’ye ait bu beyit, klasik edebiyatımızda tekke şiirinin âşina ifadelerinden oluşur. İbrahim Gülşenî hazretlerine intisap etmiş olan Usûlî, Balkanlar’da yaşamış ve orada vefat etmiştir.

Beytin zâhiri manası açıktır. Ancak biraz şerh ve izah edersek şairin hakiki maksadına ulaşırız. Cân, insanın ruhudur. Cânân, sevgilidir. Sûdi-i Bosnevî, Şerh-i Divan-ı Hafız’da der ki: “Şairler cânân deyince Cenâb-ı Mevlâ’yı kast ederler.” Can vermek, dünyevî ve şahsî arzularından geçip Allah Teâlâ’nın emrine teslim olmaktır. Bütün niyet ve amelleri, “ilâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî: Allahım, hedefim sensin ve talebim senin rızandır” şiarıyla yapmaktır.

Bir Söz

“Kim şer’-i şerifin edeplerine sarılırsa Allah Teâlâ onun kalbini marifet nurlarıyla nurlandırır. İşlerinde, davranışlarında ve ahlâkında Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme tâbi olmaktan daha üstün bir makam yoktur.”
İbn Atâ el-Edemî kuddise sırruhû (v: h. 309 m. 922)

Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy