Aramak

AHMET KANTER

SİMİTÇİ

Elleri titreyerek oturduğu bankta iki yana salındı. Mavi göğü, mavi denizi içine çekti, orada öylece kalmalarını istedi. Kışa nispet eden bu Haziran gününün artık akşama ağan saati...
Devamını oku

YOLLAR VE YÜKLER

Güneşi ensesinde hissetti. Dermansız dizleri ve aç karnı inceden inceye sızılıyordu. Yol uzun, hedef çetindi. Evde hasta bir ana ve iki kız kardeş onun yolunu gözlerken bu ıstırap...
Devamını oku

Dervişin Aynası

“Ben bir garip dervişim” diye ünledi soluk yüzüyle. Aynada kendisine bir daha baktı. Göz bebeklerinin derininde kaybolmuş ruhunu aradı.Akşamın alaca karanlığıydı ve uzaktan kalbe i...
Devamını oku

Elçi

Sordu, kalabalıklar arasındaki devrik boyunlu, üzgün genç:– Söyle, kürsüyü kaplayan dağdaki berduş ruh: Hakikat nedir? Arayışla mı, vazgeçişle mi mümkün? Katarak mı daha çok, yoksa...
Devamını oku
Your experience on this site will be improved by allowing cookies Cookie Policy